01\02-06-2001
Sevmek kadar güç olan nehirleri aşmak istedim
Gülmek kadar kolay olan sen çıktın karşıma
Kim bilebilirdi ki yolların engebeli olduğunu
Çamlar kadar yeşil kokuyordu deniz
Ay kadar ısıtmıyordu güneş
Bir tek engebeli yollar düzdü içimde
Son bir kez baktım parlayan kara bulutlara
Gönlümün kilit vurduğu gökyüzüne
Gördüklerim sakin gönlüme korku veriyordu
Oysa çarşaf gibi olan göldü gönlümdeki endişe
Zevksiz bir oyundu saatlerce bırakamadığım
Alışılmış terlerin soğukluğu vuruyordu bedenimin her bir köşesine
Kurudukça ruhumu ıslatıyordu damlacıklar
Kim bilebilirdi ki tir tir titreyen gözlerimin uzaklığını
Kim bilebilirdi ki tepelerin uçsuz bucaksız olduğunu
Bir yılan görüyorum zehirsiz
Bir rüya görüyorum renksiz sadece karanlık
Karanlığın içindeyse akan göz yaşlar
Ruhunu teslime hazırlanmış bir beden
Belki de bedensiz bir ruh soruyorum
Oy Ver :
Site Map |
Arsiv |
GoogleBot |
Google |
xml |
dizi |
Webmaster |
Aşk |
xml |
Rss |
- Resimler -
Oyun -
Hadisler -
Dizi -
Geyik -
- Ataturk -
Kaybolan Yıllar -
Sohbet -
Yemek Zamanı -
Komik -
-
Google -
Smf -
vBulletin -
Cep Tel. -
Duyurular -
Secme -
konular-
Son Mesajlar-
Son Konular-
aşk arşivi-
seo arşivi-
Site Arşiv-
Site Haritası-
Video-
Sitemaps txt-
metacafe-
domain sorgula-
Kültür -
Msn Anlık İleti-