Düştüğüm günden beri saçlarının tor?una
Nasıl yanarım bilsen bu sevdanın kor?una.
Aslan pençesi yemiş, kalbim yaralı ceylan
Gözlerin ki gönlümde kopardı bir heyelan.
Sırrımı verdim sana, namustur dedim sakla
Sevdama bühtan düştü, gel canın ile akla.
Yusuf?u görmemişti, Züleyha?yı kınayan
Onu gören gözlerin yüreğiydi kanayan.
Saçlarından estikçe her seher nazlı saba
Gurbete düşmüşlüğün haddi gelmez hesaba.
Şimdi o gözlerinin bağlarım karasını
Sen inatla açtıkça vuslatın arasını.
Genç kız yemenisinde oya gibi durmuyor
Tel örgüler arada, derdimizi bilmiyor.
Gidiyorlar baharın ardından üzülerek
Ağlayan çocuk gibi turnalar süzülerek.
Ömrümün kalan günü yaprak yaprak düşüyor
Yaban elde, temmuzda yürek kuşum üşüyor.
Kaçıp avcı elinden gel nolur ece gibi
Ört siyah saçlarını üstüme gece gibi.
Unut gitsin diyorsun, her şey mazide kaldı
Araya eller girdi zaman gençliği çaldı.
Yüce dağ başlarını bora alır, kar alır
Karlar içinde bile serviler yeşil kalır.
Sabırla bekleyenler bir gün murat alırmış
Ufukta batan günün şarkta gözü kalırmış.
Mazlum hatıralarım saklıdır gözyaşımda
Şimdi âvare kuşlar döner dertli başımda.
Oy Ver :
Site Map |
Arsiv |
GoogleBot |
Google |
xml |
dizi |
Webmaster |
Aşk |
xml |
Rss |
- Resimler -
Oyun -
Hadisler -
Dizi -
Geyik -
- Ataturk -
Kaybolan Yıllar -
Sohbet -
Yemek Zamanı -
Komik -
-
Google -
Smf -
vBulletin -
Cep Tel. -
Duyurular -
Secme -
konular-
Son Mesajlar-
Son Konular-
aşk arşivi-
seo arşivi-
Site Arşiv-
Site Haritası-
Video-
Sitemaps txt-
metacafe-
domain sorgula-
Kültür -
Msn Anlık İleti-