Yokluğunda ruhumu sarmış koyu bir kasvet
Büyüyor içimde kendime olan kin ve adavet
Gelmezsen eğer kalbime nasırlanacak ebedi zulmet
Ölümle sinsi pazarlığa girişecek zalim gurbet
Bir gözyaşınla kaç kez prangalarımı eskittim
Kalbimdeki asırlık buzları gülen gözlerinde erittim
Dudağında sigara olup dumanında kendimi seyrettim
Sensizlikte ayrılığı kendime evlat edindim
Yokluğunda çöreklendi içime bir buhran
Bulut değil ; hücrelerimdir sana delice susayan
Ne zaman son bulacak gidişinle başlayan bu ferayan ?
Ruhumdu sana akan gözyaşlarımda kolayca boğulan.
Sanki yıldızlar başka göklere misafirliğe gitmişler
Ayrılığı gülen gözlerime çoktan reva görmüşler
Sevdaya açılan kapılarımı " ayrılıklarla " sürgülemişler
Göçmen kuşlarımı yalancı diyarlara sürgüne göndermişler.
Gurbetin turnaları akıyor sana hasret gözlerimden
Seninle açan baharlarıma peşkeş çekiyorlar tüm düşlerimden
Ayrılık ateşini tutuşturuyorlar yeniden sönmüş küllerimden
Kalemimi ve sevgimi çalıyorlar sen kokan kelimelerimden.
Eşitlendi saçlarımdaki beyazla karalar
Hiç eksilmedi baharlarımdan yağmurla ince kar
Korkuyorum, büyüyor günden güne içimdeki har
Bulutlar değil; sana sadece bu gözler ağlar.
Oy Ver :
Site Map |
Arsiv |
GoogleBot |
Google |
xml |
dizi |
Webmaster |
Aşk |
xml |
Rss |
- Resimler -
Oyun -
Hadisler -
Dizi -
Geyik -
- Ataturk -
Kaybolan Yıllar -
Sohbet -
Yemek Zamanı -
Komik -
-
Google -
Smf -
vBulletin -
Cep Tel. -
Duyurular -
Secme -
konular-
Son Mesajlar-
Son Konular-
aşk arşivi-
seo arşivi-
Site Arşiv-
Site Haritası-
Video-
Sitemaps txt-
metacafe-
domain sorgula-
Kültür -
Msn Anlık İleti-