Ankara´nın üzerine yağmur yağıyor
Yağmur değil sanki umutsuzluk bombardımanı
Günlerden Pazar,gece yarısı
Ankara´nın üzerine yağmur yağıyor
Her damla senden bana atılan bir kurşun gibi
Her damla beni yavaş yavaş eriten efsun gibi
Hayallerimde yağmurla toprağa karışıyor
Yüzün,ellerin,gözlerin,yağmurun altında
Eriyor,
Siliniyor,
Hatırlar mısın seni ilk gördüğüm günü?
Birden bir şimşek çaktı beynimde;
Denize düşen yıldırım gibi
Yüreğim,gök gürültüsünü bastıracak bir şiddetle çarptı
Ve gözlerim,sensizlikte tıpkı yağmur sonrası
Dağları saran bulutlar gibi
Dumanlandı,
Pus oldu,
Ama sen ne şimşeği gördün ne gök gürültüsünü duydun
Ne de bulutların insanı ürperten serinliğini hissettin
Sen yalnızca yağmurda düşen damlalar gibi
Sanki yere kavuşmak için acelesi olan damlalar gibi
Gökyüzünü terkeden o damlalar gibi
Aslını inkar ederek
Beni benden ederek
Terk edip gittin.

Oy Ver :