masamın dağınıklığını farkettim..
kitapların darmadağın ve üstüsteliğini..
kasetler, çizdiğim resimler, eserin fotoğrafları, yazdıkları..
tırnak makasından öksürük şurubuna herşey var..
yere çarpıp zıpladığında kırmızı ışık çıkaran bir top bile var..
en sevdiğim kırmızı çizgili signal kutusu bir aydan fazladır yerinden kıpırdamadı..
eski kokan, arkasında takma damak rengi silgisiyle saman sarısı bir kurşun kalem..
masamda bile herşey yaşamın devam etmekle etmemek arasında takıldığı bir çizgide..
zemini, üstünün kalabalıklığından zor seçilen acıklı masada bir aylık t ü t ü n artıkları ve içinde tek sigara kalmış paket iç acıtacak kadar gerçek..
büyük hissettiriyor korkutucu bir şekilde..
ben çocuk kalmak istedim, müsamerede hala postacı olmak..
geçici olduğunu bilmediğim kıvırcık saçlarımla uludağda gerçekten karşılaşmış olmak..
Oy Ver :
Site Map |
Arsiv |
GoogleBot |
Google |
xml |
dizi |
Webmaster |
Aşk |
xml |
Rss |
- Resimler -
Oyun -
Hadisler -
Dizi -
Geyik -
- Ataturk -
Kaybolan Yıllar -
Sohbet -
Yemek Zamanı -
Komik -
-
Google -
Smf -
vBulletin -
Cep Tel. -
Duyurular -
Secme -
konular-
Son Mesajlar-
Son Konular-
aşk arşivi-
seo arşivi-
Site Arşiv-
Site Haritası-
Video-
Sitemaps txt-
metacafe-
domain sorgula-
Kültür -
Msn Anlık İleti-