Kim mahkum edebilecekmiş dört duvar arasına
özgürlüğümü-hayallerimi
üç metrelik hücre mi, tutacakmış beni
mahkum edilemez ki yüreğimdeki neşe
delerim duvarlarını başım erişir yıldızlara-güneşe
.
Sığamam bu yüksek duvar ardı bahçeye,
yüreğim dünyaları alır,değil hücre,koysalar kaseye.
voltalarım, kilometreler kat ederim bu daracık yerde
ayağımda pranga kolumda kelepçe, peki ruhum nerde?
gönlüm sakilik yapar dost muhabbetlerinde bir başka yerde
Teslim etmeyeceğim yüreğimi bedenimden tenzih edip
inadına keman nağmeleri çıkaracağım karyola gıcırtısı yayda
göndereceğim hasretimi,ırmak boyunda gezinsin bir köyde
gülücükler fırlatacağım saman yoluna,aşk yıldızımVenüs e
pabuçmu bırakırım? Kelepceli, prangalı beden denilen leş e..
Bir sevgili süsler hayallerimi,gardiyansız gelir geceye
deniz gözlüdür, kahkülleri taşar tuvalden
pembe yanaklarını çizmeye yetisir paletteki son boyam
sözde sarı olacaktı saçları,ne farkeder,sarımtrak ta benim rüyam
gem vurulurmu hayallerime,sığarmı hücrelere benim dünyam?
Rıfat Gürsoy
Oy Ver :
Site Map |
Arsiv |
GoogleBot |
Google |
xml |
dizi |
Webmaster |
Aşk |
xml |
Rss |
- Resimler -
Oyun -
Hadisler -
Dizi -
Geyik -
- Ataturk -
Kaybolan Yıllar -
Sohbet -
Yemek Zamanı -
Komik -
-
Google -
Smf -
vBulletin -
Cep Tel. -
Duyurular -
Secme -
konular-
Son Mesajlar-
Son Konular-
aşk arşivi-
seo arşivi-
Site Arşiv-
Site Haritası-
Video-
Sitemaps txt-
metacafe-
domain sorgula-
Kültür -
Msn Anlık İleti-