merhabalarım üşüdü,
/arkasından yılanlarla gidiyor/
eski senelere
artık takvimini kullanmayacağım..
bir gülümseme düştü yanaklarıma
senin işlendiğin...
dondurucu bir ateşin etrafında
duygularım yiğitçe ölmeyi bekliyor,
geçenlere inat
onların tohumundan tapılmaya değer
yeni filizler yükselecek
cesur bir haykırış
silinmez bir renk
ve ölümsüz bir mevsimle..
bir göz kırpışının soytarılığını
köşe bucak sevişmelerin utanmazlığını
/mezar taşına değmesinden korktuğum/
kafamın içindeki tüm kirlenmiş düşüncelerle gömeceğim..
ben iki elim sana açık
karşında durmaya hazır olduğum zaman
güvenemediğin gözlerimden
/çırılçıplak/
sahibinden emir almayı bekleyen bir köle gibi
ama ölenlerin ardından kalmış
bir ben göreceksin,
o zaman yüreğinin
sırtını dönüp gidebilecek kadar
ve ardından sürüklenen ruhumun
ölüm feryatlarını duyamayacak kadar
merhametsiz olmadığını anlarım...
Oy Ver :
Site Map |
Arsiv |
GoogleBot |
Google |
xml |
dizi |
Webmaster |
Aşk |
xml |
Rss |
- Resimler -
Oyun -
Hadisler -
Dizi -
Geyik -
- Ataturk -
Kaybolan Yıllar -
Sohbet -
Yemek Zamanı -
Komik -
-
Google -
Smf -
vBulletin -
Cep Tel. -
Duyurular -
Secme -
konular-
Son Mesajlar-
Son Konular-
aşk arşivi-
seo arşivi-
Site Arşiv-
Site Haritası-
Video-
Sitemaps txt-
metacafe-
domain sorgula-
Kültür -
Msn Anlık İleti-