ANADOLU ESİNTİSİ
Dağlar ellerinde taşır sancılarımı
Gelincik kızılı bir aşk
yeşermektedir
eteklerinde
Demir tavlanır deminde çayın
Umut olur
Ocaksız ekmeksiz kalışlara
Ne yaparsın Anadolu bu
Ağıtlarla süslenmiş ezgiler
Sancılarını taşır tarihin
Binlerce yıldır
Dökülen yüreğidir eteklerinden
buralarda yaşam
kıyıların köklerinden tutunmasıyla başlar
Bizde bebeler
Emeklemeden yürürler
Bilirler ki yarına geç kalmakta var
Ve büyürler
Ufukların mavisini içerek
Gülüşlerini dişleyerek güneşin
Barışı taşımak için
Kardeş sofralarına
Ellerinde yıldız taşıyarak büyürler .
Kanayan dağlar değil.
Sessiz bir ırmaktır içime akan
Yeniden örgütlemek için baharı
Gelincik kızılı sevdalarda
Buralarda güneş erken doğar
Ilk gülüşlerinden öpmek için çocukların
Bak işte
Ölüme yatıyor gece
Dirilişe uyanıyor şafak
Şimdilerde imansız günlerin
Ağrılarını yaşamakta bulutlar
Ve koyaklarda sürgün bir telaş
Ağırır iken tan yeri,
Ondandır özgürlük tutkunluğu
esen rüzgarların
Bu kadar hırçın vuruşu yüreğe.
Ürkek kanatların
Bukadar susamış ve aç duruşu
Dağların....
Nisan 1992
Oy Ver :
Site Map |
Arsiv |
GoogleBot |
Google |
xml |
dizi |
Webmaster |
Aşk |
xml |
Rss |
- Resimler -
Oyun -
Hadisler -
Dizi -
Geyik -
- Ataturk -
Kaybolan Yıllar -
Sohbet -
Yemek Zamanı -
Komik -
-
Google -
Smf -
vBulletin -
Cep Tel. -
Duyurular -
Secme -
konular-
Son Mesajlar-
Son Konular-
aşk arşivi-
seo arşivi-
Site Arşiv-
Site Haritası-
Video-
Sitemaps txt-
metacafe-
domain sorgula-
Kültür -
Msn Anlık İleti-