ÇIPLAK UMUTLAR
ben çığlık atarak ağlayan
ilk nefesim bahtsız yaşamda
belimi acı hayallere yaslıyorum
derin düşüncelere dalıyorum
ekşî bir ağırlık tüm bedenimi
ve beynimi sarmış
günler bir iskeletin gőlgesi gibi
bakışlerımda yok olur
her gece sinsi bir őlümün hissi
ruhumu kamçılar
ben ise virane yaşamın őnünde
alay ediyor ve halay çekiyorum
tüm yıdızlar hoş ve rengareng
ışıldar gecelerde
ben ruhumun derinliklerinde gizlenmiş
gőkyüzünün coşkulu, keyifli
yıldızını arıyorum yalnızlığımda
insanlığı kantarda tartıyorum
bir gram merhamet bulamıyorum
baharlarda gonca gülümü soldurdular
şafaklarda serçeler acı ve korkumun
sırdaşı oldular
bazen sabah rüzgarının yağmuru
yüreğimdeki hüznü dağıtır
ruhuma yaseminleri serpiştirir
bazen kara bulutlar
gőğsümün penceresine yaslanır
nefesim kesilir, kelimeler yarım kalır
cümleler buruşur
şiir kalemin gırtlağında boğulur
kalem ise şiirin acı bedeninde titrer
kin ve nefret sigaramın dumanında mayalanır
artık yosun tutmuş aşk ve sevgi rakı şişelerimde
senelerdir beynimin ve őmrümün yorgunluğunda
kendimi yaratıyorum
kahpe feleğin silesi yakama dolanmış
huzur vermiyorki?
nefretim mal ve mülke tapanlar...
cimri ve açgőzlüler...
sabırım fişek oldu namlunun ucunda
yine haylaz günler beni
virane gecelerin yalnızlığına sürgün ettiler
bir karayel rüzgarının sesi kulağımda çınlanır
serseri düşüncelerim zalimlerin pençeleri altında
hırpalanır ve tırmalanır
çaresiz dőrt duvar arasında yüreğimin tırnaklarıyla
umutlar kazıyorum geleceğe
güzelim baygın bakışlarının nehirlerinden
bir yudum su ver kurumuş dudaklarıma
ben acıların deryasında yőnünü kaybetmiş
geminin kaptanıyım
yüreğinin aynasında ve pusulasında
kendimi buluyorum
isyankar yüreğimi boş çabalarla susturuyorum
deli divane olmuş hisslerim
kendi sessizliği içinde gőçebedirler
ruhumun toprağı üzerinde
gel kirpiklerinle ruhumun terini sil güzelim
damla damla alnımın emeğini emdiler soytarılar
gençliğimi ve dürüstlüğümü
esir aldılar kalleş mevsimler
acı ve korku yüreğimde evcilleşti
aşkın esirlik takkesini başımdan indirdim
őzgürlüğü yüreğimin çimenlerinde otlatıyorum
kürt kimliğimin bekçisiyim yasaklarda
üst insan olmak
saygı ve hürmet direnişimin silahıdır
zifiri karanlıklarda gőlgemin kalıbıyim
şahin ve kartallar gibi hazırım gőklerde uçmaya
erdemli bir yolda yolculuk yapıyorum
gecelerimin yalnızlığında
karanfilleri bir dilberin gőzyaşlarıyla suluyorum
kederli uçurumlarda
yaralı yüreğimi kürt ozanı
Cane?nin türküsüyle sarıyorum
ben kőlelik zincirinin kalemini kırdım
ve esirliği çarmığa gerdim
sőzler sőzlükte sağır ve dilsiz
ruhumun çőllerinde aç ve susuz
hergün şafaklarda hüzünlü bakışlarımla
sabahın tenini okşarım
hergece gőkyüzünden bir yıldız akar
şiirimin deryasına
ben yaşamımın boşluğunu
çıplak umutlarla őrüyorum, süslüyorum
ve besliyorum
yüreğimin kőşkünden tüm insanlığa
gullerin kokusunu saçıyorum
barış ve mutluluk diliyorum
Hizan Silan
2006-08-18
Stockholm
Oy Ver :
Site Map |
Arsiv |
GoogleBot |
Google |
xml |
dizi |
Webmaster |
Aşk |
xml |
Rss |
- Resimler -
Oyun -
Hadisler -
Dizi -
Geyik -
- Ataturk -
Kaybolan Yıllar -
Sohbet -
Yemek Zamanı -
Komik -
-
Google -
Smf -
vBulletin -
Cep Tel. -
Duyurular -
Secme -
konular-
Son Mesajlar-
Son Konular-
aşk arşivi-
seo arşivi-
Site Arşiv-
Site Haritası-
Video-
Sitemaps txt-
metacafe-
domain sorgula-
Kültür -
Msn Anlık İleti-