Temeli yoktu evimizin,
Manzaramız hep ıssız yerlerdi,
İki büyük, dört küçük cama,
Nefesimiz perde olup gerilirdi,
Bizi gizlerdi...
Kaçamak buluşmalarımızda,
Kahrımızı çekerdi çaresiz,
Üç koltuktan biri...
Büyük olanı hep sitem ederdi,
Haksız mıydı sanki...!
Bir çıtırdı duyulsa,
Ürkerdi çocuksu bakışların,
Dudakların çekilirdi yavaşca,
Çalılar arasından bir kuş,
Bize bakardı, utanırdı...
Gülüşürdük ardından,
Gizlenirdin iki metrekarelik yerde
Saklambaç oynardık...
Dudaklarımla bulurdum seni,
Sobelerdim...
Pusuya düşürürdük zamanı,
Akreple yelkovan bizim elimizdeydi,
Esir, savunmasız...!
Müebbete bağlardık aramızda,
Anlamsız olsa da...
Gökyüzünü ablukaya alınca karanlık,
Hep aynı köşe başında inerdin,
Ayak seslerin kalırdı geriye,
Çekip giderdin,
Hiç bir şey olmamış gibi...!
Oy Ver :
Site Map |
Arsiv |
GoogleBot |
Google |
xml |
dizi |
Webmaster |
Aşk |
xml |
Rss |
- Resimler -
Oyun -
Hadisler -
Dizi -
Geyik -
- Ataturk -
Kaybolan Yıllar -
Sohbet -
Yemek Zamanı -
Komik -
-
Google -
Smf -
vBulletin -
Cep Tel. -
Duyurular -
Secme -
konular-
Son Mesajlar-
Son Konular-
aşk arşivi-
seo arşivi-
Site Arşiv-
Site Haritası-
Video-
Sitemaps txt-
metacafe-
domain sorgula-
Kültür -
Msn Anlık İleti-