BOZLAK
Eski çağlardan kalma bir acının yüzü
Kerpiç duvara yaslanmış oturur öylece
Irmak ırmak derin çizgileriyle ağlar yalnızlık
Uzun yola gönderilmiş oğulların kederi gözlerde büyür
Haber getirmez göçmen kuşlar çiçek açınca ağaçlar
Yakup?un çilesini artırır ancak Yusuf?un hasreti
Haneler gurbet ocağına döndü kapılar kapandı bir bir
Uğursuz baykuşlar tünedi viran oldu yuvalar
Hüzünler dolaştı sokaklarında boynu bükük ağıtlarla
Ufuklar yasta umutlar tükeniyor günle beraber
Yüreğe düşüyor yüksekten ve derinden göğün buğusu
Yorgun bakıyor hayata ikindi güneşi dertler içinde
Bir gönül sızısıdır hatırası yitik aşiretin
Yaylalarda izi kalmamış oğulların ses yok seda yok
Bu fetrete bakıp maveradan yasını tutuyor mezar taşları
Oy Ver :
Site Map |
Arsiv |
GoogleBot |
Google |
xml |
dizi |
Webmaster |
Aşk |
xml |
Rss |
- Resimler -
Oyun -
Hadisler -
Dizi -
Geyik -
- Ataturk -
Kaybolan Yıllar -
Sohbet -
Yemek Zamanı -
Komik -
-
Google -
Smf -
vBulletin -
Cep Tel. -
Duyurular -
Secme -
konular-
Son Mesajlar-
Son Konular-
aşk arşivi-
seo arşivi-
Site Arşiv-
Site Haritası-
Video-
Sitemaps txt-
metacafe-
domain sorgula-
Kültür -
Msn Anlık İleti-