SU, İNSAN ve DİĞERLERİ 06.10.2006

Şarkılarımızı hep böldünüz de ne oldu
türkülerimizi / halaylarımızı / şiirimizi böldünüz de ne oldu
çok gülen çok ağlar dediniz her güldüğümüzde
bu yüzden felaketler bekledik
her tebessümün ertesinde
eksik etmediniz ömrümüzden
evde yada her yerde gücün haklı tokadını
sözümüzü hep böldünüz de ne oldu
doğruyu söylememizden korktunuz
oysa sözcükler değil midir kuran medeniyetleri
yaza yaza gelmedi mi uygarlıklar günümüze

Ne zaman kol kola girecek olsak
yollarımızı kestiniz de ne oldu
öylesine korktunuz ki ümitlerimizden
ellerimizden öylesine korktunuz ki
öylesine korktunuz ki bizden
dar ağaçlarına dizdiniz de ne oldu.

Kelimelerden korktunuz en çok;
bir dizeye en doğru anlamı yükleyebilmek için geceler boyu hatta aylarca
düşünüyor olmamızdan korktunuz.
çünkü ışık saçar şair dediğin gölgede durmaz / bilirdiniz
saklanmaz ardına yalanların ve medya devi baronların / bilirdiniz
Nazım olur ışık saçar, yerin beş kulaç altından
Yunus olur gerçeği arar, bin yıl geçse de aradan

Biz size a iki gözüm inandıydık biz size
özgürlük mü inandıydık, demokrasi mi ona da öyle
inandıydık uydurduğunuz süslü hikayelere
çünkü son kırıntılardık, umuduyduk 69 luların
inkar edemem hani kurnaz adamlardınız
ne zaman kol kola girecek olsak sirenler çalardı
meydanda heykelin gözlerinden iki damla yaş akardı
ne zaman kol kola gelsek telsizler, megafonlar, coplar
tadımlık kadınlar bile aşkı bizde arardı

Önce kurduğumuz düşleri yasakladınız
gerçekleri sakladınız da ne oldu
kaçtık yakaladınız / kaldık tartakladınız
sevdik olmadı / kıskandınız
yazdık olmadı / toplattınız
konuştuk hapislere tıktınız da ne oldu.

oysa suya benzer a iki gözüm doğruluk da / insan da
taşları deler, kazar tırnaklarıyla toprağı
demiri çürütür de bulur gider yolunu
su dediğin kapana kısılmaz / bilirsin
kendi çizer yazgısını sonunu.

doğrulukta öyledir işte özü de adamın..
şimdi sular misali yollarımızı ayırsanız da bizim
sular da bölünür bölür de hani / bilirsin
vura vura başını kelli felli taşlara
göl olmaz mı sonunda a iki gözüm.

Oy Ver :