Ah anneciğim ah!
Çok erken bıraktın beni öksüz,
Şimdi kim uyutacak ki beni?
Kim ninni söyleyecek ki?
Soğuk kış gecelerinde kim?
Kim üstümü defalarca örtecek ki?...
Ah anneciğim ah!
Kim soracak ki bıkıp usanmadan?
Aç mısın oğlum?
Yemek yedin mi yavrum?
Sofranı kurayım mı evladım?...
O an şefkat damlardı gözlerinden anneciğim,
Duymamazlıktan gelirdim ki
Bir daha sorsun diye...
Ah anneciğim ah!
Sen bir defa öldün ben bin defa!
Küllenir dendi acılar ama
Küllenmiyor,
Aksine harlanıyor!
İçim yanıyor anneciğim içim!
Nerdesin?
Merhamet kundağına sarsana gene beni,
Sevgi dolu sinene alsana gene beni...
Ah anneciğim ah!
Bir gülüşün vardı ki
Sabah Güneşi gibi
Isıtırdı içimi.
Şimdi sen yoksun!
İçimi ısıtan yok!...
Ah anneciğim ah!
Kapıda beni hasretle bekleyişini özledim,
Her kucaklayışında dirilirdi sanki yüreğim,
Yok olurdu birden deryalar kadar derdim,
Şimdi sen yoksun!
Ve ben bir bebek kadar aciz!
Bir bebek kadar çaresizim!...
Ah anneciğim ah!
Sana kavuşmaktır artık tek dileğim;
Tek dileğim: "sana kavuşmaktır"...
Oy Ver :
Site Map |
Arsiv |
GoogleBot |
Google |
xml |
dizi |
Webmaster |
Aşk |
xml |
Rss |
- Resimler -
Oyun -
Hadisler -
Dizi -
Geyik -
- Ataturk -
Kaybolan Yıllar -
Sohbet -
Yemek Zamanı -
Komik -
-
Google -
Smf -
vBulletin -
Cep Tel. -
Duyurular -
Secme -
konular-
Son Mesajlar-
Son Konular-
aşk arşivi-
seo arşivi-
Site Arşiv-
Site Haritası-
Video-
Sitemaps txt-
metacafe-
domain sorgula-
Kültür -
Msn Anlık İleti-