BİR ŞUBAT AKŞAMI
Bir şubat akşamındayım
Dışarıda iliklerimi donduran bir soğuk
Belli belirsiz yerlerden geliyorum
Üşüyorum, sıkılıyorum v özlüyorum..
Tarifsiz özlemlerin kazdığı çukurlara düşüyor ömrüm
Zamansız acıları zamanında çekiyor
Söylemesi gerekenleri susarken
Susması gerekenleri söylüyor...
Ağlıyor artık gözlerim
Kimseciklerin görmediği kanallardan geçiyor damlalar
Boğuluyorum,
Kendi göz yaşlarımla boğuluyorum bazıları
Kanıyor takvimden kış aylarının solgun cesedi
Kanıyor gözlerim
Neden kimse beni görmüyor
Görülmeyecek kadar alçak mıyım ?
Yoksa kendini göstermeyecek kadar saf mı ?
Bilemiyorum...
Unutamadığım birçok acı var
Birçok tatlı hatıra
Ve de bir sürü pişmanlıklar
Lise defterinden çıkardığım "keşke? leri
Tekrar ekliyorum hayat defterime
Keşkeler çiziyor yol haritamı
Kayboluyorum kararsızlıklar içinde...
Kendimi arıyorum,
Kaybettiğim benliğimi
Bana tanrıdan hediye edilen kişiliğimi
Artık ben bile kendimi tanıyamıyorum
Affetmek bana göre değil ama hep affediyorum
Zaten çektiğim acıları çoğu bu aflar yüzünden
Ve inanın ki dostlar ben bu satırları
Kalemle değil duygularımla dolduruyorum..!
S.G.S.
22:00 23.02.2004 (otobüste, Selma´nın isteği üzerine)
Oy Ver :
Site Map |
Arsiv |
GoogleBot |
Google |
xml |
dizi |
Webmaster |
Aşk |
xml |
Rss |
- Resimler -
Oyun -
Hadisler -
Dizi -
Geyik -
- Ataturk -
Kaybolan Yıllar -
Sohbet -
Yemek Zamanı -
Komik -
-
Google -
Smf -
vBulletin -
Cep Tel. -
Duyurular -
Secme -
konular-
Son Mesajlar-
Son Konular-
aşk arşivi-
seo arşivi-
Site Arşiv-
Site Haritası-
Video-
Sitemaps txt-
metacafe-
domain sorgula-
Kültür -
Msn Anlık İleti-