EKMEĞİN HİKAYESİ
Güz mevsimi, bir çiftçinin elinde
Rast gele bir toprağa atıldım..
Sarmaladı toprak bir ana gibi
Çiğ düştü üstüme filizlendim
Toprağa tohumun düştüğü anda
Nimetin külfete teri dökülür
Seyreyle alemi gönül gözüyle,
Dört mevsimde, ömrün sırrı çözülür
Her tanesi tohumun bir başak verir
Kar, sıcak bir örtü oldu üstüme..
Ayazdan korudu, bahara erdi!.
Ilık rüzgarlar esti göğsüme..
Bahar yağmuruyla coştukça coştum
Topraktan hayata koştukça koştum
Rüzgar nem taşıdı, güneşse hayat;
Başaklar içinde kuşlarla konuştum
Mevsimler, bir ömür gibi geçmişti
Adem?e mihnet yolunu açmıştı
Dünya harman yeri, savrulan buğday
Taneler, can pazarına düşmüştü!..
O can pazarı, rızkın eleğinde
Değirmen taşı dönerde, ha döner
Daralandım, ufalandım, elendim..
Şükür, nimete dönerde ha döner!..
Buğday tanesinde kurulu dünya
Sular akar vadilerden deryaya
Onda hamurumuz büyülü künye!.
Derviş; ayak yalın yürü der, yaya!..
Oy Ver :
Site Map |
Arsiv |
GoogleBot |
Google |
xml |
dizi |
Webmaster |
Aşk |
xml |
Rss |
- Resimler -
Oyun -
Hadisler -
Dizi -
Geyik -
- Ataturk -
Kaybolan Yıllar -
Sohbet -
Yemek Zamanı -
Komik -
-
Google -
Smf -
vBulletin -
Cep Tel. -
Duyurular -
Secme -
konular-
Son Mesajlar-
Son Konular-
aşk arşivi-
seo arşivi-
Site Arşiv-
Site Haritası-
Video-
Sitemaps txt-
metacafe-
domain sorgula-
Kültür -
Msn Anlık İleti-