şimdi farkediyorumki yanagımdan süzülen bir damla gözyaşı
içerisinde biraz kan biraz nazım hikmet biraz da istanbl var
o bir damla yaş nehir misali akıyor ve ben gidiyorum
gidiyorum mevsimsiz bir ülkeye sonbahar bulamaya
bir ben varım giderken yanımda birde aglamaklı kaldırımlar
sana hoşçakal demiyorum çünkü denmez arkada kalanlara hoşçakal bir daha dönmeyecek olanların son kurşunudur hoşçakal
giderken uzaklara sadece gözlerini öpüyorum
çünkü ençok onlara hasret kalacagım biliyorum
gözlerin istanbul gibi güzel
istanbul gözlerin gibi tehlikeli
sn istanbula istanbul gözlerine bense ikinize aşık
çaresizlik içinde bulamaya gidiyorum sonbaharı
sevdilerim hani nazım hikmet diyor ya:
kaç mevsim geçti gözlerimin önünden
ve kaç kere çocuk sevinci yaşadı yüregim
ama ne bir sonbahar geçti gözlerimin önünden
nede bir sonbahar günü çocukça sevindim´
şuan anladımki son kurşunun kullanma vakti geldi
çünkü dizlerim taşımıyor artık yorgun bedenimi
yüregim ve gözlerim sonbaharsız günlere yenik düştü
son damlada nehir misali döküldü çaresizlik denizine
gözlerine
istanbul´a
ve sevdiklerim sizlere
hoşçakal...
Oy Ver :
Site Map |
Arsiv |
GoogleBot |
Google |
xml |
dizi |
Webmaster |
Aşk |
xml |
Rss |
- Resimler -
Oyun -
Hadisler -
Dizi -
Geyik -
- Ataturk -
Kaybolan Yıllar -
Sohbet -
Yemek Zamanı -
Komik -
-
Google -
Smf -
vBulletin -
Cep Tel. -
Duyurular -
Secme -
konular-
Son Mesajlar-
Son Konular-
aşk arşivi-
seo arşivi-
Site Arşiv-
Site Haritası-
Video-
Sitemaps txt-
metacafe-
domain sorgula-
Kültür -
Msn Anlık İleti-