Durmadan osturarak ardından
siyah dumanlar çıkaran,
soluduğum havaya
bombok bir telaş katan,
o adi taşıtlardan bıktım.
her şehir sabahında
o adi telaşa katılan,
bebek yüzlü,portlak gözlü,
hormonlu robotlardan sıkıldım.
hep aynı şekilde,aynı simayla doğan
şehir güneşinin monotonluğundan
usandım.
şehrin beton insanlarının
oyunculuk sıfatından korktum.
göğe mendil sallayan
devasa binalardan ah ettim, iğrendim.
işte gidiyorum,ben gidiyorum
adem gidiyor
düşlerinde yarattığı
dağlarına gidiyor
dorukları kalıcı kar,
etekleri mor menekşeli,
dimdik dağlarına
gidiyorum işte
ağaçlarıma gidiyorum
toprağıma,tohumlarıma gidiyorum
gidiyorum tertemiz gökyüzüne
rahmet yağmurlarına gidiyorum
gidiyorum insansız şehirlerime
tek kişilik hayata gidiyorum
köküyle dünyaya meydan okuyan
çınar ağaçlarıma
şiir gibi yaşamaya gidiyorum
gidiyorum hey
açın kulaklarınızı duyun
artık ne fikirlerim,ne sevgim
ne dış görünüşüm ve varlığımla
üzmem sizi meraklanmayın
koca evrende bir nokta gibiydim
bensiz bir dünyaya
çabucak alışırsınız
ama ben o adi dünyanızı
hiç unutmayacağım...
Oy Ver :
Site Map |
Arsiv |
GoogleBot |
Google |
xml |
dizi |
Webmaster |
Aşk |
xml |
Rss |
- Resimler -
Oyun -
Hadisler -
Dizi -
Geyik -
- Ataturk -
Kaybolan Yıllar -
Sohbet -
Yemek Zamanı -
Komik -
-
Google -
Smf -
vBulletin -
Cep Tel. -
Duyurular -
Secme -
konular-
Son Mesajlar-
Son Konular-
aşk arşivi-
seo arşivi-
Site Arşiv-
Site Haritası-
Video-
Sitemaps txt-
metacafe-
domain sorgula-
Kültür -
Msn Anlık İleti-