İki bin bir di, Ankara?da biriyle tanıştım.
Hayat hikâyesini kendisinden dinledim.
Aynı hikâyeyi başkası da bana anlattı.
Saddam?ın zulmün den kaçan Kerkük?lü.
Dağlar, taşlar aşarak Türkiyeye gelmişler.
Türkiye?den, Kıbrıs?a,
Oradan Bulgaristan?a,
Ne çileler çekmişler.
Bunları taşıyan gemi batmış.
Nihayet Türkiye bunları zor kabul etmiş.
Bir otel odasına yerleşmişler.
Kerküklü Türkmen, çok dil biliyor.
İş arıyor, ev arıyor,
Başlarını sokacak bir yer.
Ama ne fayda, burası Ankara,
Gez, dolaş beyhude.
Yorulmuş zavallı Türkmen kardeşim.
Atmış kendini bir camiye, kılmış namazını.
Dua, yakarış için açmış Mevla?ya ellerini.
İki gözü, iki çeşme olmuş akmış yaşlar.
Babasını asan Saddam?a bedduaya başlar.
Babasını asmakla kalmaz, hain Saddam.
01.01.2007
Oy Ver :
Site Map |
Arsiv |
GoogleBot |
Google |
xml |
dizi |
Webmaster |
Aşk |
xml |
Rss |
- Resimler -
Oyun -
Hadisler -
Dizi -
Geyik -
- Ataturk -
Kaybolan Yıllar -
Sohbet -
Yemek Zamanı -
Komik -
-
Google -
Smf -
vBulletin -
Cep Tel. -
Duyurular -
Secme -
konular-
Son Mesajlar-
Son Konular-
aşk arşivi-
seo arşivi-
Site Arşiv-
Site Haritası-
Video-
Sitemaps txt-
metacafe-
domain sorgula-
Kültür -
Msn Anlık İleti-