Perişanım anne.
Koşuyorum yitik sevdaların peşinde,
Nedeni yok,nedensiz,anlamsız,
Koşuyorum, aldanarak ve bile bile.
Kendimi atıyorum ateşlere;
Bazen saf bir çocuk hevesiyle,
İbrahim gibi bazen de,
Ama ben yanıyorum anne...
Gurbetin katil gecelerinde,
Küfre düşen serzenişlere,
Atıyorlar beni şerefsizce,
Öldürüyorlar anne?
Yıldızlar kararıyor bu şehirde,
Aydınlıklar çözümsüz bilmece,
Yaş dahi kalmazken gözlerimde,
Geçmiyor günler çivilenmişçesine?
Dünya yalandır düşünüyorum,
Hasretlerse gerçek,
Acılar ne zaman bitecek,
Bu nasıl yalandır bilmiyorum?
Ay?da tutulur bu şehirde,
Ne kervan geçer nede bir kuş öter bu şehirde,
Bir feryat yükselir derinlerde,
Duyan olmaz,gören olmaz,ya sen anne! ...
Şimdide yitik sevdalara koşuyorum,
Acılar bitmiş gibi bunu da ekliyorum,
Anne oğlunu yitiriyorum,
Yine, ölüyorum,ölüyorum.
Saftır,aptaldır bilirsin oğlun,
Gölgesindedir şimdi bir başka uçurumun?
5-7 MART 2006 SALI 22:30
İbrahim Nazım Ülker
Oy Ver :
Site Map |
Arsiv |
GoogleBot |
Google |
xml |
dizi |
Webmaster |
Aşk |
xml |
Rss |
- Resimler -
Oyun -
Hadisler -
Dizi -
Geyik -
- Ataturk -
Kaybolan Yıllar -
Sohbet -
Yemek Zamanı -
Komik -
-
Google -
Smf -
vBulletin -
Cep Tel. -
Duyurular -
Secme -
konular-
Son Mesajlar-
Son Konular-
aşk arşivi-
seo arşivi-
Site Arşiv-
Site Haritası-
Video-
Sitemaps txt-
metacafe-
domain sorgula-
Kültür -
Msn Anlık İleti-