kalabalık sokaklarda yalnız ve biçare
soyut bir dünyadaymış gibiyim
yürüye yürüye kendi kabuğuma dönüyorum
geceler uzun soğuk ve sessiz, üşüyorum
çaresizlik bağının üzümleri
sönük avizeler gibi gözlerimde...
ama korkmuyorum,
yıllardır yüreğimin içinde taşıdığım korkularım
soğuk ve karanlık gecelere
beni o denli alıştırdı ki
her saniye biraz daha yaklaşan ölüm için
canımı sızısız ve acımaksızın
teslim edebileceğimi biliyorum...
oysa seviyorum hayatı
hayat bir şiir benim ruhumda
içim sevgilerle dolu
özlemlerimi karanlık dolu maziye gömüp
dünyamdan ayrılmak istemiyorum
sadece özlemlerimi okşayacak
bir el bekliyorum, uzanmıyor
kafam delice düşlerle dolu
en son çare nedir?
kendi kendimi yakıp yöremi aydınlatmak belki...!
ah! güneş ve aydınlık...
bir taştım, kayaydım, ben bir hiçtim
bakışlarım donuk yüzüm buz...
gidip gölgesinde yatabileceğim
boynu bükük bir ağaç aradım...
orada hiç kimse incitemeyecekti beni
soğuğa ve sıcağa,
kara ve yağmura inat
yılanlar çiyanlar güneşlenmediği zaman
kedi uyuyacaktı üstümde
dallarda cıvıldaşan muhabbet
sarıverecekti beni
yatacaktım orada kaskatı ve şiirsiz,
sevginin, doğumun ve ölümün anlamını bilmeksizin...
korkuyordum günümüzün gerçeklerinden;
seslerden, şarkılardan...sokaklardan, mezarlıklardan...
hazırlıksız gelmişim dünyaya biliyorum
yeryüzünde tabiatın mucizevi güçlerinden başka
insanoğlunun ruhunu ve bedenini yaralayan
hatta öldüren başka güçlerin de varolduğunu
ancak şimdi anlıyorum...
peki hayattan kopukluğun gerçeklerden kaçışın
anlamını idrak edebildik mi?
acıyorum kendime, sana, senin yanındakine...
onun da yanındakine...
yüreğime geleceğin mutluluk çiçeklerini ekeceğim yere
geçmişe ve hiçsizliğe zincirledim kendimi...
bir doğum bir de ölüm vardı benim için
ve doğum ile ölüm arasında zaman,
renksiz, sığ, elle tutulmayan
gözle görünmeyen zaman...
aynanın karşısına geçip
kendi hayalime baktığım zaman
yüzümde pörsümüş te olsa
gülümsemeler gördüm, sevindim...
oysa insan ölse de ölüm baki...
bildiğim tek şey var, dünyam hayaliydi
hayalimde kurduğum bir dünyada yaşayamadım
ben tamamen çökünce
dünyam da çökecekti elbet...
gene de seviyorum dünyamı,
umut ettiğim bir güncüğüm olmasa bile..
ah! güneş ve aydınlık...
Hüseyin Güneş
Oy Ver :
Site Map |
Arsiv |
GoogleBot |
Google |
xml |
dizi |
Webmaster |
Aşk |
xml |
Rss |
- Resimler -
Oyun -
Hadisler -
Dizi -
Geyik -
- Ataturk -
Kaybolan Yıllar -
Sohbet -
Yemek Zamanı -
Komik -
-
Google -
Smf -
vBulletin -
Cep Tel. -
Duyurular -
Secme -
konular-
Son Mesajlar-
Son Konular-
aşk arşivi-
seo arşivi-
Site Arşiv-
Site Haritası-
Video-
Sitemaps txt-
metacafe-
domain sorgula-
Kültür -
Msn Anlık İleti-