Kabataş sahilinde iki dudak,
Yalıyor yalanıyor gözlerimizi,
Güneş her zamankinden parlak,
Gün pırıl pırıl.
Kabataş sahilinde iki ateşpare,
Yalımlarıyla yakıyor biribirini,
Sessiz, sedasız bir tiyatro,
Para almayacak bu oyuncular.
Kabataş sahilinde iki ateşgede,
Seyirlik aşklarıyla vitrin yapıyorlar,
Nefse ve şehvete kol kanat geriyorlar,
Azizler kutsasın, sular yuysun bu alevleri.
Kabataş sahilinde iki delişmen,
Maviyi seyretmek için gelenlere,
Gösterdiler, sokak ortasının nasıl,
Yatak ortasına dönüştüğünü.
Bre göz zınacıları,
Bre kalb zınacıları, ya siz,
Bu şırfıntılığa, bu topal eylem,
Bre göz zınacıları.
Kabataş sahilinde iki sevişgen,
Genlerini bir sonrakine geçirgen,
Karartmadan günü, aydınlatmadan geceyi,
Yorgan altlarını, deşifre ederek,
Gösterdiler sokak ortasında,
Nasıl dağıldığını yatağın...
Oy Ver :
Site Map |
Arsiv |
GoogleBot |
Google |
xml |
dizi |
Webmaster |
Aşk |
xml |
Rss |
- Resimler -
Oyun -
Hadisler -
Dizi -
Geyik -
- Ataturk -
Kaybolan Yıllar -
Sohbet -
Yemek Zamanı -
Komik -
-
Google -
Smf -
vBulletin -
Cep Tel. -
Duyurular -
Secme -
konular-
Son Mesajlar-
Son Konular-
aşk arşivi-
seo arşivi-
Site Arşiv-
Site Haritası-
Video-
Sitemaps txt-
metacafe-
domain sorgula-
Kültür -
Msn Anlık İleti-