Vehmin yaktı derdimin dermanını,
ateşe benzer aşamadığım mekan!
Şirin kaçtı bekleyemedi Ferhadını,
düşe döner kavuşamadığım zaman!
Ahirin okyanusunda fırtınalı gece,
yeniden mi doğuş, ezele mi dönüş?
Zahirin otağında imtiyazlı hece,
vecizle mi boğuş, ecelle mi sönüş?
Çocukken de uzaktı yıldızlar.
Hiç ulaşılamazdı onlara.
Zamanları da kısacıktı, yılsızlar:
Sükûta gömülürdü karanlıkta.
Karamsar günlerin zinetli gözyaşı,
doruğa ulaştı tesirî hüzün.
Anımsar ödünlerin ruhiyatı ya,
etkisi kalmadı musikî sözün.
Bırak dağılsın arz-ı temel!
Burukluğuna yer ve gök ağlasın.
Günler hüzünlü ve tembel.
Geceler matemle dağlansın!
İnkârda kalbim uğraşıp silemediğini.
Kullanılmayan reçetenin faydası yok!
Derman misali arıyorum ellerini.
Arzulanan derdin dermanı yok.
Bilinmez, vuslat ne zaman?
Ya bugün, ya yarın, yahut hiç bir zaman.
Zamanın ötesinde ve yaman,
kavuşulacağı bilinen o cevherimsi an.
Su delil, hava delil, can delil.
Şahit gerekmez bu davaya.
Ahit var bu işin sonunda.
Rabbim: Allah, aziz ve celil.
Oy Ver :
Site Map |
Arsiv |
GoogleBot |
Google |
xml |
dizi |
Webmaster |
Aşk |
xml |
Rss |
- Resimler -
Oyun -
Hadisler -
Dizi -
Geyik -
- Ataturk -
Kaybolan Yıllar -
Sohbet -
Yemek Zamanı -
Komik -
-
Google -
Smf -
vBulletin -
Cep Tel. -
Duyurular -
Secme -
konular-
Son Mesajlar-
Son Konular-
aşk arşivi-
seo arşivi-
Site Arşiv-
Site Haritası-
Video-
Sitemaps txt-
metacafe-
domain sorgula-
Kültür -
Msn Anlık İleti-