Yürekler yenilmiş ve suskun, dönüşteler
Bu bezgin yolculukta başlar eğik
Orak mı tırpan mı elinde bir yaşlı adam,
Bir yaşlı adam, en önde gider.
Ufku kapatmış bir dağ, sarp ve yola dik.
Sen küçücük yüreğinle bu mâcerayı
Hep şaşıyorum ki nasıl yaşadın?
Ceylanlar vurulmuş, kurtlar nerde;
Bu acımasız zamanda onlar da vurulmuş.
İlerde yola bakan yüksek yerde,
Kendini yırtıcı gösteren bir mazlum kuş,
-Korkusundan olmalı bu gayreti-
Yol yeşildi, bozkırlaşıyor şimdi,
Taş ocakları ve delik deşik kayalar.
Sen elimi tutma geriye koş, bekleyenlerin var.
Sen bir kuşsun, kanatların
Seni buradan uçursun.
Eski dünyanın hayalini bana bırak,
O benim gözlerimde dursun.
Sen yüksel ve gerilerde
Gölünü bulduğun zaman in.
Bırak bu Dünya sana hain,
Davransın, bu bedeldir,
Bu bedelidir bir gül olmanın Ey!
Kurbanlardan daha kurban çocuk
Dönüşe geçme sen, dayan çocuk...
Seni de mi Ezel meclisinden
Yazıya yabana saldılar.
Öyleyse kaybolmana imkân mı var?
Kurbanlığı kabul etme İsyan-çocuk.
Oy Ver :
Site Map |
Arsiv |
GoogleBot |
Google |
xml |
dizi |
Webmaster |
Aşk |
xml |
Rss |
- Resimler -
Oyun -
Hadisler -
Dizi -
Geyik -
- Ataturk -
Kaybolan Yıllar -
Sohbet -
Yemek Zamanı -
Komik -
-
Google -
Smf -
vBulletin -
Cep Tel. -
Duyurular -
Secme -
konular-
Son Mesajlar-
Son Konular-
aşk arşivi-
seo arşivi-
Site Arşiv-
Site Haritası-
Video-
Sitemaps txt-
metacafe-
domain sorgula-
Kültür -
Msn Anlık İleti-