Berrak bir sudur bozkırda temmuz
Sabah kar dişli çingene
Gülüşü güneş güneş
Kısır kıraçların bağrında yıkık
Boz suskunluklarda bozkır köyleri
Memeleri kuru
Boynu bükük
Körüklü çizme nalçalarıyla
Ezilmiş özlemlerinin külü
Burulur burgaç burgaç bakışlarında
Serin serin yellerden bir haber bekler
Kaşlarına inen sırma kakülü
Bin yıllık korkular üşüşmüş düşlerine
Yalaz yalaz umudunun kanadı
Sevdaları sel baskını alaz alaz...
Ded ki
O çok uzak denizlere varsak
Orada gemilerimiz olsa
Sustu hiç deniz görmemiş gözleriyle
Bir an.. bin yılmış gibi sarsak
Dedi
Nerede olursak olsak
Yüreğimizin demiri
Zehirli acıların örsünde narlanmış bizim
Zincirimiz yangınlara bağlanmış bir yol
Çileden çileye köprüler kursak
Gene de çok uzak denizlere varsak
Nice acılar var ki
Nice insanı çökerten
Yürek kızartan- gönül karartan
Çok gülüp geçmişiz onlara
Direnmek kimliğimizdir
Tarihimiz acının da tarihi
Sevda bitmeyen yenilgimizdir
Ded ki
Suyun hiç varmadığı çöller var
Bir yanda gazel dökümü
Bir yanda çiçek sağanağı
Bakma dudaklarımızın çöl olduğuna
Gün doğmadan neler doğar
Hem yağmur
Bir yerlerde hep yağar
(Fısıltılarla da Olsa Söyle/ Saypa)
Oy Ver :
Site Map |
Arsiv |
GoogleBot |
Google |
xml |
dizi |
Webmaster |
Aşk |
xml |
Rss |
- Resimler -
Oyun -
Hadisler -
Dizi -
Geyik -
- Ataturk -
Kaybolan Yıllar -
Sohbet -
Yemek Zamanı -
Komik -
-
Google -
Smf -
vBulletin -
Cep Tel. -
Duyurular -
Secme -
konular-
Son Mesajlar-
Son Konular-
aşk arşivi-
seo arşivi-
Site Arşiv-
Site Haritası-
Video-
Sitemaps txt-
metacafe-
domain sorgula-
Kültür -
Msn Anlık İleti-