Çek elini sînemden, yeter artık vicdânsız!
Tükenmeyen zamânın, arlanmaz payandası!
Kezzâb döktün umûda, çürüdü şimşir direk
Taştan da olsa tartmaz, bu yükü Binbir yürek
Kusmaya doymadın mı; zehrini be Engerek!
Yılanlara şâh olsan, akrepler tutar yası
Yakınlığın zamânsız, sokuşların ap-ânsız...
Çöreklendin yoluma, senden kurtuluş yok mu?
Hep sana takılıyor, fîrâr teşebbüslerim
Sinmişlik duygusunu mağlûb edip yensem de,
Hıncımla tekrar tekrar toparlanıp dönsem de,
Kene gibi kandasın! Gölge gibi ensemde...
İşkence kıskacında nâra atar hislerim
Nerdesin ey Kıyâmet, o kutlu kopuş yok mu?
Bırak beni kendime, çık mâsum düşlerimden!
Sana âit ne varsa, götür berâberinde!
Ölümsüz vakitlerde, candan can çekişlerin
Sakız etti bağrımı, ısırdıkça dişlerin
Kan rengini bastırır, o kıpkızıl şişlerin
Kurtulursam pençenden eğer günün birinde;
Uçarım sevincimden, ağlarım hünerimden...
27.03.2002 Münih 04: 25
Oy Ver :
Site Map |
Arsiv |
GoogleBot |
Google |
xml |
dizi |
Webmaster |
Aşk |
xml |
Rss |
- Resimler -
Oyun -
Hadisler -
Dizi -
Geyik -
- Ataturk -
Kaybolan Yıllar -
Sohbet -
Yemek Zamanı -
Komik -
-
Google -
Smf -
vBulletin -
Cep Tel. -
Duyurular -
Secme -
konular-
Son Mesajlar-
Son Konular-
aşk arşivi-
seo arşivi-
Site Arşiv-
Site Haritası-
Video-
Sitemaps txt-
metacafe-
domain sorgula-
Kültür -
Msn Anlık İleti-