Akıma gelince ansızın gitmelerin
Hicran yüklenirdi bildiğim limanlardan
Düşlerim gemilerde rehin kalırdı
Susardım, gecelerime karışırdı gündüzlerim.
Şaşardım, aşk mıydı beni sana bağlayan
Ayrılıklar mıydı yoksa hesapta olmayan
Ömrümü ters yüz eden coğrafyalarda
Ve saltanatı karmaşasından zamanlarda
Sensiz şarkılar söylemeyi
Denesem de bir türlü beceremezdim.
Surlarımın dışındaydı şehirlerin
Ne subaşım vardı, ne zaptiyelerim
Çat kapı girerdin, çocuklar gibi sevinirdim
Uslandı derken, bir akşam dönmeyiverirdin
Yeni umutlar bulup buluştururdum
Kendimi terk ettiğin şehirlere tutuklayıp
İpe sapa gelmez bahaneler üretirdim.
Dillendirmesem de bilmez miydim hiç
Sen aşka aylak, yedi dünyayla barışık;
Bense yüklemsiz söz yangınlarından mürekkep
İğreti gülüşlerle sırlardım ömrümü
Pinalar gibi toprağına saplanmış
Yürek haritamı yeniden çizmeyi
Aklımın ucundan bile geçiremezdim.
Ne kadar isterdim,
Günler, haftalar dolusu sevinçlerim olsun
Bulutlar dolusu yağmurum
Çiçek tazeliğinde güneşim, kokum...
Avunurdum çocuklar gibi
Sıcak bir gülüşünle
Herkesleri oynardım deliler gibi,
Herkesler memnun
Bir kendimi oynayamazdım,
Yitiririm korkusundan büyüsünü gözlerinin.
Oy Ver :
Site Map |
Arsiv |
GoogleBot |
Google |
xml |
dizi |
Webmaster |
Aşk |
xml |
Rss |
- Resimler -
Oyun -
Hadisler -
Dizi -
Geyik -
- Ataturk -
Kaybolan Yıllar -
Sohbet -
Yemek Zamanı -
Komik -
-
Google -
Smf -
vBulletin -
Cep Tel. -
Duyurular -
Secme -
konular-
Son Mesajlar-
Son Konular-
aşk arşivi-
seo arşivi-
Site Arşiv-
Site Haritası-
Video-
Sitemaps txt-
metacafe-
domain sorgula-
Kültür -
Msn Anlık İleti-