Salınıp geldikçe bahar şehrimin dağlarına,
Açar bohçasının ağzını da, salıverir yeşilini ovalara.
Ve uçuşup gelip konar binlerce bembeyaz kelebek,
Kucak açmış bekleyen akasyaların dallarına...
Konar da beklerler bahar gelsin diye,
Kışına gömülü kalmış birkaç sefil yüreğe...
Ardından bir vuslat müjdelenir doğaya serçelerle,
Uyanın, uyanın da, siz de katılın diye türkümüze...
İklime inat aşkı fısıldasın da çiçekler,
Hayat bir gonca düşürsün diye,
Sevgisizlikten katılaşmış her bir ruhun zeminine...
Sonra, her karanlıktan üşüyen kalbe, her donuk söze,
Bir güneş yeşertilir bebeklerin yumuk ellerinde.
Kendilerine gelsinler de ümit serpsinler diye çevrelerine.
Yalancı sıcaklarla açtırıp yüreğindeki tüm tomurcuklarını,
Bir serenat da onlar yapsın diye,
Daha yeni yeni uyanan göğün masmavi gözlerine...
Her ölüm bir hüznü getirir geldiği yerden,
Her ölüm bir şeyleri daha eksiltir gözlerden,
Ama daha güzel bir ayrılık yoktur,
Matem bir kışın sene-i devriyesinden...
Bahar gelip de serpmeden yeşili gözlerime avuç avuç,
Nefesinde meltemler getirmedikçe yüreğime sessiz,
Dokundukça üşüdüğüm o şubat güneşinden,
Ve karanlığından kurtulamamış binlerce yürekten,
Çok daha umuttur insana,
Zamansız bahar açmış tek bir kardelen...
Oy Ver :
Site Map |
Arsiv |
GoogleBot |
Google |
xml |
dizi |
Webmaster |
Aşk |
xml |
Rss |
- Resimler -
Oyun -
Hadisler -
Dizi -
Geyik -
- Ataturk -
Kaybolan Yıllar -
Sohbet -
Yemek Zamanı -
Komik -
-
Google -
Smf -
vBulletin -
Cep Tel. -
Duyurular -
Secme -
konular-
Son Mesajlar-
Son Konular-
aşk arşivi-
seo arşivi-
Site Arşiv-
Site Haritası-
Video-
Sitemaps txt-
metacafe-
domain sorgula-
Kültür -
Msn Anlık İleti-