İstanbul ´taşı toprağı altın´ derler
Anadolulu vatandaşlar İstanbula göçerler
Büyük bir umut ile
Satarlar ne var ne yok ellerinde
Gelirler İstanbula üç, beş çocuklu
Bir hemşeri veya bir akrabalarının yanlarına
Kalırlar iki üç hafta yanlarında
Kendilerine bir ev bulana kadar
Ama ne yazıkki umduklarını bulamazlar
Koca şehir onlarıda yutar
Ne vardı acaba İstanbulda taşdan çok?
Bilemediler o güzelim Anadolunun kıymetini
Geri gitmek isterler gidemezler
Nereye, kime giderler?
Kimleri kimseleri, hele sahip oldukları hiç bir şey kalmadıki
Kaldılar koca şehirde aç ve açık
Üç, beş çocuklu aileler
Umutlar içinde çırpındılar.
Çocukların okul zamanı geldi
Ne yapacaklar?
Okul için para lazım
Kimden isteyecekler kimden alacaklar?
Kimseleri yokki.
Dost dedikleri almışlar ellerinde olanı
Şimdi tanımıyorlar bile onları.
Çıkar elbet Allahın bir kulu
Yardım edecek umutlarını canlandıracak
Derler ya ´Allahtan umut kesilmez´ diye
Gerçekten doğru:
Hiç bimedikleri tanımadıkları insanlar
Uzattılar ellerini tuttular ellerinden yardım ettiler
Şimdi çocuklar okula gidiyorlar
Hepsi sınıflarında ve okulda birinciler
Biliyorlardı eğer başarılı olamazlarsa
Onları mağlup eden bu şehire ve insanlara
Bir daha mağlup olacaklardı
Şimdi hepsi zengin
Fakat nerden geldiklerini
Ve uzanan elleri unutmadılar.
Adadılar zenginliklerini ve hayatlarını
Yardıma ihtiyacı olanlara
Kimseyi bir daha yutturmamaya bu koca şehire
Taşı bol ama altın olmayan İstanbula
Ve o taş kalpli fırsatçı kendilerini İstanbullu sananlara.....
Oy Ver :
Site Map |
Arsiv |
GoogleBot |
Google |
xml |
dizi |
Webmaster |
Aşk |
xml |
Rss |
- Resimler -
Oyun -
Hadisler -
Dizi -
Geyik -
- Ataturk -
Kaybolan Yıllar -
Sohbet -
Yemek Zamanı -
Komik -
-
Google -
Smf -
vBulletin -
Cep Tel. -
Duyurular -
Secme -
konular-
Son Mesajlar-
Son Konular-
aşk arşivi-
seo arşivi-
Site Arşiv-
Site Haritası-
Video-
Sitemaps txt-
metacafe-
domain sorgula-
Kültür -
Msn Anlık İleti-