Anahtarı sendeydi beynimdeki zindanların
Mürted bir sevişme sonrası katolik
Sevmek tüketmektir derdin sevmek tüketmek
Kapatırdım gözlerimi cellat meleklerime
Kapkara yılanlar dolanırdı tenimde
Bin kollu bir ahtapot / bir martı sürüsü
Beyaz ve bembeyaz bir yelkenli ürkek
Ve meryem ana ve kutsal baba ve hazret-i hayat
Beynimin zangoçları hipnoz olurdu
Ve sis çanları ve kadınları tüm denizlerin
Açardın ne diye izbelerini gecenin
Girerdin penceremden her şeyinle içeri
Bir yabancı vardı içinde sen
Bir yabancı vardı içimde ben
Biraz daha beslemek / beklemek gecenin ihtiraslı akrebini
Soyut bir dışa vurumcunun en görkemli resmiydi
Bir savaş / bir intikam / bir girdap misali
Boynundaki devinim çıldırtırdı vampirlerimi
Bir mutasyon / bir intihar şebekesi / belki haramzade sevinci
Ve akasya bahçeleri / kızıllığı çilek tarlalarının
Ak-pak güvercinlerde gizli gözyaşları balıkların
Bizdik tüm korkuların günahsız kanatları
Bizdik karanlığa uzayıp giden ıslak demiryolları
Ve psikomani / bir enigma / ve parapsikoloji
Ve ütopik bir yıkımın sonrası gibi
Sevdikçe öldürüyordun bir yerlerimi
.......
Açardı dudakların kalbimin kafesini
Aç yarasalar gibi dudakların / dudakların aç yırtıcılar gibi
Koordinatsız atlaslardan nirvanaya uzanmak gibi
Sonrası yoğun bir yalnızlık tehlikesi
Sonrası kuyu dibi gözlerin / sonrası güftesiz ölüm
Sonrası sinüs / kosinüs / ve zeus?un penis karesi
Sonrası bir intihar trigonometrisi
Gözlerinde erimiş bulmak kendilerimi
Ya da düşmek fiziksel bir aşkın en sefaletine
...
Özgürlük ve huzur mu / aşk ve mutluluk mu yoksa
ikisinden hangisiydi gerçek aradığımız
ne geometri / ne pi sayısı / ne de asalak çarpanlar
aslı bu çelişkiydi aşkın saklı bilmecesi
hangisiydi gerçek açlığımız / sevmek mi sevilmek mi
durmaksız çoğalırdı her yanım öperken seni
öykünürdü çağlayanlar öperken seni
tutkunu yenmek için teslim ettin bedenini
ve öperken sen öperken beni
öperken tüm gücünle kucaklardın evreni
bir fenomen / bir felsefe / bir kıyamet gibi
öpüldükçe şizofreni öptükçe bir meleği
...
Hangi doku tenin hangi koku terinsi
Ruhum Olimpos? dan çalarken ateşi
Hangi peder hangi haham bağışlayabilirdi bizi
Çıkarırdık sevişirken bütün maskelerimizi
Hangi pusula gösterebilirdi sevda kıblemizi
Hangi tanrı kıskanmaz mürted aşkımızı
Şimdi hangi nehir sırsıklam söyleyebilir şarkımızı
? sen de gitme ? demek kadar basit ve zor olan
Çıldırmak gibi bir şeyin özlemi kadar olağan
Çünkü sevmek tüketmektir sevmek tüketmek demek
Hangi öykü / hangi roman / hangi destandır yazan
Şimdi hangi kitapda hangi mahzende saklı
Hangimiz öldürebildik kurnaz şeytanlarımızı
...
öpüyorum meleğim ölüyorum inan sana
Görebilmek adına var oluşun ötesini
ve yaşamın derinliğini görebilmek adına
aşabilmek her şeyi, aşkın dışında
ben gördüm, dokundum, inandım aşka
uçurdum umutlarımı kaf dağının ardına
şimdi dibe vurmak, en dibine okyanusların
çünkü sızlıyor çarmıha gerili insan yalnızlığım
İsa?nın son sözleri çakılıyor da aklıma;
-Tanrım beni neden böyle yalnız bıraktın-
08/11/2002
Oy Ver :
Site Map |
Arsiv |
GoogleBot |
Google |
xml |
dizi |
Webmaster |
Aşk |
xml |
Rss |
- Resimler -
Oyun -
Hadisler -
Dizi -
Geyik -
- Ataturk -
Kaybolan Yıllar -
Sohbet -
Yemek Zamanı -
Komik -
-
Google -
Smf -
vBulletin -
Cep Tel. -
Duyurular -
Secme -
konular-
Son Mesajlar-
Son Konular-
aşk arşivi-
seo arşivi-
Site Arşiv-
Site Haritası-
Video-
Sitemaps txt-
metacafe-
domain sorgula-
Kültür -
Msn Anlık İleti-