Duyabiliyorum üşüdüğünüzü.
Düşerken fırtına ağaçlara.
Düşünebiliyorum düşündüğünüzü,yutkunurken.
Ve son kez okşayışı rüzgarın,
Aşktan çok açlığa çağırırken ruhumu.
Yaprak gibi titreye titreye rüzgara uçuyorum.
Duyabiliyorum.
Onu bulduğumuz ıslak yere gitmemizi öğütlüyor.
Bizden sonrakiler de fark etmesinler diye.
Döktüğümüz gözyaşlarını hatırlatıyor bize.
Ve böyle yanıp giden Afrika rüzgarından gelen,
Bir martı kabartıyor ruhumu.
Bir martı haykırıyor bana.
Sizin yanan ağaçlarınızdan,
Bir meyve getiriyor yemem için.
Açlığa alışmış ruhum için ve diğerleri için?
Ve artık üşümüyorsunuz,duyabiliyorum.
Çatırdayan orman sizi de aldı içine,
Önce evsiz,soğuk,ıslak kalan ruhlarınız,
Şimdi yağmura dua ediyor.
Ve kendi ruhu yangının,
Aşındırıp zayıflatıyor,
Mucizenin kulağına takılı umut zincirini.
Oy Ver :
Site Map |
Arsiv |
GoogleBot |
Google |
xml |
dizi |
Webmaster |
Aşk |
xml |
Rss |
- Resimler -
Oyun -
Hadisler -
Dizi -
Geyik -
- Ataturk -
Kaybolan Yıllar -
Sohbet -
Yemek Zamanı -
Komik -
-
Google -
Smf -
vBulletin -
Cep Tel. -
Duyurular -
Secme -
konular-
Son Mesajlar-
Son Konular-
aşk arşivi-
seo arşivi-
Site Arşiv-
Site Haritası-
Video-
Sitemaps txt-
metacafe-
domain sorgula-
Kültür -
Msn Anlık İleti-