Hâre hâre dürülür doruklarda bulutlar
Hasret ile kucaklar bakışlar gökyüzünü.
Buruk bir beklentiye sâbitlenmiş umutlar
Yaşayarak ân be ân ayrılığın hüznünü?
Aydınlığa darılmış gözler ışık aramaz
Ağlar âh? la yürekler, özlemler yokuşunda.
Adanmamış hiçbir can hedefine varamaz
Buluşurlar sevenler rüzgarın kokuşunda.
Kesif bir hüzün kaplar umutlar limanını
Heyecandan duyulmaz bir çıt bile kimseden.
Düşleyenler visâlin sevinç dolu ânını
Boğulur feryatlara, gelmez ise beklenen!
Bekleyenler hicranlı çelişkiden bayılır
Sanki mahşer ânına döner birden manzara.
Etrafa yanık kâlp kokuları yayılır
Ümidini yitiren girmek ister mezara.
Bekleyen ve gelmeyen; eskimiş resim gibi
Acıların çisesi dönüşür sağanağa.
Aşınan gönüllerin, görünür yanmış dibi
Derdinden bunalanlar muhtaçtır sığınağa.
İnler buruk yürekler sabrın hüzzam telinden
Hazin serâp vehmiyle tekrarlanır sahneler?
Bestelenen hep hasret türküsü aşk elinden
Ayrılık ve hasretle ezilirken sineler.
1984 Elazığ
Oy Ver :
Site Map |
Arsiv |
GoogleBot |
Google |
xml |
dizi |
Webmaster |
Aşk |
xml |
Rss |
- Resimler -
Oyun -
Hadisler -
Dizi -
Geyik -
- Ataturk -
Kaybolan Yıllar -
Sohbet -
Yemek Zamanı -
Komik -
-
Google -
Smf -
vBulletin -
Cep Tel. -
Duyurular -
Secme -
konular-
Son Mesajlar-
Son Konular-
aşk arşivi-
seo arşivi-
Site Arşiv-
Site Haritası-
Video-
Sitemaps txt-
metacafe-
domain sorgula-
Kültür -
Msn Anlık İleti-