yaşanacak o kadar çok şey varki aslında
yaşadıklarımıza inatla haykırıveren
içine yanacak
o kadar ateş varki
közleriyle
dünyayaı yakacak
bir ben bilirim dersin
birde bilemediklerim
bildiklerimiz sandığımız
aslında yaşayamadıklarımız
bildiklerimizse hep
közleriyle dunyayı saracak olan
ve kendi maviliğimizin kan bulutları
yağamayancı yağmur
kendini taşamayamaz olurya bulut
ve olanca gücüyle
kendinden vazgeçercesine bırakıverirya kendini dünyaya
ayırabilirmi sandınız yürek
halliyi
halsizi
gönüllüyü
gönülsüzü
bırakıverir kendini
kendi ağırlığına dayanamadığında
sormazki
dostmusun
duşmanmısın
düşünmezki yağan aslında yağmur diil
sadece içinde büyüttükleridir diye
derler sevdayla öfke kardeştir
aynı yolun yolcusuymuşlar
bazen düşünüşürüm
bazense hiç sallamam bile
ama düşündüğüm daha çok olmuştur
kendimede kızıyorum çoğu zaman
boşa geçirdiğim onca zamana
özgür kalabilmek için
kendimi nasıl feda ettiğime
nasılda özgürlük güzel görünmüştü gözüme
cennet bahcesiydi sanki
ya sonra
ya sonra
gördüğüm özgürlüğümden bana kalan
koskacaman ve hiç bitmeyecekmiş gibi
önümde duran
ve aşılamayacak kadar
yükseklere çıkan kocaman
bir zorunluluk dağı
öyle bir dağki
uçmaya çalıştıkça
zirvesini bile göremeden eteklerine çakılıveriyorsun
onca yara
onca acı
sanki hiç olmamamiş gibi
yeniden kanatlanma çabası
ve her defasında aynı eteklerle vuruşma anları
çok uğuraşırsam
birgün
geçebilirmiyim acaba?
geçersem üzülürmüyüm kaybettiklerime
biliyorum ne kadar hızlı koşsamda hızına ulaşamam
sen yavaşlayamazmısın biraz
anladım
onca insan varken seninle aynı anda dönüveren
onlara haksızlık edemezsin biliyorum
olsun
sen yinede söylediklerimi unutma
eğer birgün sende yorulursan girdabında dönmekten
belki o zaman yetişir yaklaşırım sana
onca hızınla niyedir dönüşün
karanlarlıklarıma hapsolmuşken
banada biraz aydınlık veremezmisin
yarın dediğini duyar gibiyim
peki ama
ya yarın olmayacaksa
ya sen geldiğinde ben gitmiş olursam
anladım
karanlık tarlalarıma
aydınlık tohumları ekme zamanı şimdi
sen yine kendi bildiğin gibi dön
ama bilki bir gün senden hızlı döneceğim
ve o gün sen olmayacaksın
kendi dünyamı yaratacağım kendime
sana inat
sana inat...
Oy Ver :
Site Map |
Arsiv |
GoogleBot |
Google |
xml |
dizi |
Webmaster |
Aşk |
xml |
Rss |
- Resimler -
Oyun -
Hadisler -
Dizi -
Geyik -
- Ataturk -
Kaybolan Yıllar -
Sohbet -
Yemek Zamanı -
Komik -
-
Google -
Smf -
vBulletin -
Cep Tel. -
Duyurular -
Secme -
konular-
Son Mesajlar-
Son Konular-
aşk arşivi-
seo arşivi-
Site Arşiv-
Site Haritası-
Video-
Sitemaps txt-
metacafe-
domain sorgula-
Kültür -
Msn Anlık İleti-