Gecenin ilk ışıkları yalnızlığımı kucakladı
Oysa tam silmiş söndürmüştüm gözlerimi
İçimdeki bütün ışıkları yakmamı söyleyen
İblisin sesi dolaştı.
İnsanı ümitlendirebilecek kadar büyük bir ay
Parıltılı ışıklarını gelin telleri gibi döktü
Rüzgar, ruhumla bedenimi silkeledi
Hoyrat bir el gibi,bütün telleri süpürdü
Kepenkler indirilmiş gece sessizleşmişti
Siyah gece solgun ve gür dallara asılıverdi
Çekilen kepenkler bir süre yaşama ara verdi
Yaşananlar artık son nefesini verecekti
Islak bir koyuluk içinde deniz bile yalnızdı
Kayıklar, gemiler halatlarla bağlanmış
Çiçekler, kuşlar ve herkes bu saatte mahzun
İstanbul sırları ile sessizliğe gömüldü.
Yıldızlar kayıp gidiyor,son ışıklarda öldü
İçimde çığlık çığlığa sesimin bitmeyen yankısı
Haznesi tükenmiş bir gaz lambası
Kısıldı, azaldı, titredi İstanbul gibi söndü.
Yüzümde koparılmış bir tebessüm haksızlığı
Hazin bir martı sesi İstanbul?un üstünde
Bir sabır işi, işkence kanaviçesi dokuyacağım
Yarın İstanbul da sadece ben ağlayacağım.
Didem Esen
Oy Ver :
Site Map |
Arsiv |
GoogleBot |
Google |
xml |
dizi |
Webmaster |
Aşk |
xml |
Rss |
- Resimler -
Oyun -
Hadisler -
Dizi -
Geyik -
- Ataturk -
Kaybolan Yıllar -
Sohbet -
Yemek Zamanı -
Komik -
-
Google -
Smf -
vBulletin -
Cep Tel. -
Duyurular -
Secme -
konular-
Son Mesajlar-
Son Konular-
aşk arşivi-
seo arşivi-
Site Arşiv-
Site Haritası-
Video-
Sitemaps txt-
metacafe-
domain sorgula-
Kültür -
Msn Anlık İleti-