Beni önce esir edip kendine sonra bırakıp gittin
Hararetiyle kavruldum bu şehirde sensizliğin
Buzdan ümitler besledim aylarca, gelmedin,
Naylon sevdalar yakışmaz hiç bizim gibi adamlara
Ben gülü hep dikeniyle beraber sevdim,
Murat bahçesinde dalından koparılan kırmızı bir gül
Sen bir gül yangınından arta kalan kül
Kızıla boyalı; kanayan yürek,
Sen bir gül yangınından geride kalan kül
Bir Nemrut ateşi, bir Firavun kepazeliği?
Beni onmaz yerimden vurup gittin
Bir devasız derde düştüm ki
Lokman-ı Hekim bile bulamamış çaresini diyorlar,
Önce seni yakmalıydı her halde Neron
Kızıl denizi kana, sen buladın,
Toprak kadar vefalı olamadın suya
Su kadar da aziz olamadın
Bir Azize olamadın insanlığa?
Adamdan sayılmayan yanımla gözümde büyüttüm seni
Adına kaç şiir yazdım bilmiyorum
Kaç defa rüyalarıma misafir oldun kovmadım, kovamadım
Kaç arkadaşa seni sevdiğimi söyledim
Radyodan şiir okudum senin için
Akşamları bakabildim bebe vitrinlerine,
Muhabbet kuşlarım, senden önce terk ettiler beni?
Bütün gülleri soldu bu şehrin,
Ve şimdi ben, adamdan sayılan yanımla
Senden önce, ben seni bırakıp gidiyorum işte,
Kader bu; işin sonu, olacağı buydu,
Adını söylemiyorum senin, söyleyemiyorum işte,
Nedendir bilmiyorum
?bu naylon çiçeklerin adını kim gül koydu??!..
Sabah Yıldızı
05 Mart ?04
Diyar- ı Yar TARSUS
Oy Ver :
Site Map |
Arsiv |
GoogleBot |
Google |
xml |
dizi |
Webmaster |
Aşk |
xml |
Rss |
- Resimler -
Oyun -
Hadisler -
Dizi -
Geyik -
- Ataturk -
Kaybolan Yıllar -
Sohbet -
Yemek Zamanı -
Komik -
-
Google -
Smf -
vBulletin -
Cep Tel. -
Duyurular -
Secme -
konular-
Son Mesajlar-
Son Konular-
aşk arşivi-
seo arşivi-
Site Arşiv-
Site Haritası-
Video-
Sitemaps txt-
metacafe-
domain sorgula-
Kültür -
Msn Anlık İleti-