17 ağustos´ta televizyonu açtım
haberlerde bir doğa olayı
bolu ve düzce´de bir yıkım
sunucu bağırıyordu
enkazda can pazarı
keşke kırılmasaydı o fay hattı
kimi okula,kimi işine
kimi mezara gidecekti
bir yakınını ziyarete belki de
nereden bilebilirdi ki
ziyaretinin ebedi olacağını
ilk kez o zaman anladım
aslında ölüm,ne kadar yakın
ve gördüm
gümbürtüyle de geliyormuş
bazen ölüm
japonya´ya gittim o an
kalbimde bir sallantı başladı
anladım evlere inen yumruğu
insanlardı sonuçta ölen
bense,ağlamaktayım gidenlere
insanları seviyorum
nasıl olur da ölürler
bir kiremit,çimento pintiliği uğruna
anlamıyorum bu ´hayat´ hırsızlığını
deprem bir yere kadar
tedbir alındıktan sonra
tek dileğim
gürültüsü eksilmeyen bu hayatı
imgeler kadar gizli
su kadar şeffaf yaşayabilmek için
depremlerde kimse
girereken tabuta
enkaz altından gelmesin
Oy Ver :
Site Map |
Arsiv |
GoogleBot |
Google |
xml |
dizi |
Webmaster |
Aşk |
xml |
Rss |
- Resimler -
Oyun -
Hadisler -
Dizi -
Geyik -
- Ataturk -
Kaybolan Yıllar -
Sohbet -
Yemek Zamanı -
Komik -
-
Google -
Smf -
vBulletin -
Cep Tel. -
Duyurular -
Secme -
konular-
Son Mesajlar-
Son Konular-
aşk arşivi-
seo arşivi-
Site Arşiv-
Site Haritası-
Video-
Sitemaps txt-
metacafe-
domain sorgula-
Kültür -
Msn Anlık İleti-