Gökten umutları sularken damlalar
Tohumlar uyanır uykusundan kaygılı
Sessizliği böler ağır ağır iniltiler
Fısıldar kokular esrar perdesine
Kimliğini buluncaya kadar insan.
Sızının bin teli çaldığında yürekte
Bil ki şu garip hasretle inlemekte....
Kalbimde sızılar yine düğüm düğüm
Baktıkça her yerde izini gördüğüm...
Daraldığında zamanın kıskacı
Çakılır sınırlara, sınırsız duygular
Dökülür parçalar parmak ucundan
Geçmişin izleriyle yürekler lime lime
İnciler ucuz gelir, saniyeler pahalı
Susuz dudaklardan kurtulur iki kelime...
Ve damlalar alev olup süzülürken
Hayret eder çılgın çehrenin şekline
Acır, acır düşerken şu garibin eline.
Şah damarım kadar yakın olan sevgili
Çöz yüreğimi, çöz artık şu suskun dili!...
Oy Ver :
Site Map |
Arsiv |
GoogleBot |
Google |
xml |
dizi |
Webmaster |
Aşk |
xml |
Rss |
- Resimler -
Oyun -
Hadisler -
Dizi -
Geyik -
- Ataturk -
Kaybolan Yıllar -
Sohbet -
Yemek Zamanı -
Komik -
-
Google -
Smf -
vBulletin -
Cep Tel. -
Duyurular -
Secme -
konular-
Son Mesajlar-
Son Konular-
aşk arşivi-
seo arşivi-
Site Arşiv-
Site Haritası-
Video-
Sitemaps txt-
metacafe-
domain sorgula-
Kültür -
Msn Anlık İleti-