CEHENNEMİN EN ALTI

Aydınlığı bırakıp ta karanlığı seçen,
Ey cahil, gidişatın ateş?in altına ha!
Bu Sağ?ı bırakıp ta, şu Sol?a geçen,
Ey gafil, gidişatın alev?in altına ha!

Takvimin yapraklarını tek tek çevir,
Elinde kadeh, şişeleri devir ha devir.
Aynı yoldan nice insan gitti, bir bir.
Ey zelil, gidişatın köz?ün altına ha!

Alçaklıkta sınır tanımaz bazıları,
Rezillik için fırsat bilir yazları,
Vur patlasın, çal oynasın sazları.
Ey sefih, gidişatın kor?un altına ha!

Nice eğlencede, nice şatafattasın,
Boşa hoplama, yeri çatlatamazsın,
Çatlasa çatlasa ar damarın çatlasın.
Ey azgın, gidişatın akkor?un altına ha!

Devir, devran değişse, bir gerçek,
Evvel?den Ahire hiç değişmeyecek,
Bazıları, ?hayat yalnız bu? diyecek,
Ey sapkın, gidişatın od?un altına ha!

Ahsen-i Takvim?den inenler aşağı,
Öylece olurlar Şeytan?ın has uşağı.
Artık dinlemez onlar hiçbir yasağı.
Ey Esfel, gidişatın nâr?ın altına ha!

Kimin özü elmas, kimin özü kömür?
Düşünen her insan bunu, anlar, görür.
Eğer boşa harcanırsa koskoca ömür,
Ey ahmak, gidişatın har?ın altına ha!

Sandalî ne dersen de, onlar yer her haltı,
Çünkü, bulmaya azmetmişler en altı.
Onların seçtiği yol Cehil-Lehep asfaltı.
Ey zâlim, gidişatın cehennem altına ha!


Sandalî

Oy Ver :