bir cami avlusunda
iki israil kauçuğu gölgesi altında
üç bardak çay yudumlayıp
efkar katmerleştirdim son telefonla,
bir ikindi sonraydı olanlar,
çaylar bitti /
şekerler nasıl da eriyiverdi,
etrafımda yaşlı başlı adamlar
ellerinde tesbih
önlerinde çay
gözlerinde hala gençliklerinin feri,
benimse nihai bir göz ağrının ilk demi..
göğe uzanan binalar arasında
varoş umutların kurbanlığıyım,
umut fakiri değildim aslında
herkes kadar zenginim, zengindim oysa,
saat akşama
ben ilahi davete icabete tutuldum
sonsuzluk tadında dualara
beni alıp götürecek olan miraca
her şeyin ?ol? emri sahibine o kadar muhtacım ki
hepimiz O?na o kadar çok muhtacız ki..
bir yerden başlamalı,
bir yerinden tutunmalı
yerden göğe uzanan merdivene,
faniye fena vurulan biz divanelere
oturduğum cami avlusunda
kement olmuş iki israil kauçuğunun gölgesi altında
çayımı bitirip kalkarken son sözüm
asrın hal ehli, zamanın Bedi?sinden:
?ahirette seni kurtaracak bir eserin olmadığı takdirde,
fani dünyada bıraktığın eserlere kıymet verme?.
Zafer ŞIK
25 Ocak ?04
Mersin 17:40
Oy Ver :
Site Map |
Arsiv |
GoogleBot |
Google |
xml |
dizi |
Webmaster |
Aşk |
xml |
Rss |
- Resimler -
Oyun -
Hadisler -
Dizi -
Geyik -
- Ataturk -
Kaybolan Yıllar -
Sohbet -
Yemek Zamanı -
Komik -
-
Google -
Smf -
vBulletin -
Cep Tel. -
Duyurular -
Secme -
konular-
Son Mesajlar-
Son Konular-
aşk arşivi-
seo arşivi-
Site Arşiv-
Site Haritası-
Video-
Sitemaps txt-
metacafe-
domain sorgula-
Kültür -
Msn Anlık İleti-