Bir çocukluğum vardı küstüğüm yaşama
Yokluk vardı içinde acılar vardı
Sorunlar vardı yaşamda yaşatılanda
Mutsuzdum umudumun kırıldığı çocukluğumda
Bir bayram vardı neşe dolduğum hatırlarım
O lokumlar, şekerlemeler baldan tatlı
Hayatımın tatlandığı bir o an vardı
Cebimin harçlık gördüğü,başımın okşandığı
Bir rüya gibi gelip geçerdi bayramlar
Ve biterdi tat veren şekerlemeler
Hiç saklamak gelmezdi aklımıza
Hayattaki acıları saklayamadığımız gibi
Sonra bir genç olur dolaşırız sokaklarda
O çocukluğun verdiği acılar hala canımızda
Dünya dar gelir deli kanımıza
Vurup kırarız hiç bir şeyi umursamazca
Bir kalp taştan kayadan sert olmuş
İçime kin nefret dolmuş bu hayatta
Sanki bu çocukluğu yaşatan insanlara
Kızamam, çıkarırım acısını bunun başkalarına
Sonra bir demir parmaklık arkasında
Yaşam başlar ama bitmez kararan hayatımda
Düşünürsün bitmez düşüncelerin yıllarca
Özgürlüğün nefesi o zindan da olmayınca
Ne gururun kalır nede koruyan kardeşin
Yalnız olmadığını anlarsın o yoklukta
Bir tas çorba o sıcak ana kucağı
Kavgalarla büyüdüğün o kardeşin
Ve kin duyduğun kızdığın çocukluğuna
Özlemle bakarsın bu karanlık zindanda
Geceleri ağlarken gizli gizli o boşlukta
Çocukluğunun kıymetini anlarsın bir daha
Bir nasihattir bu yaşayamadığını sanana
O sıcacık ana kucağını hiç boşa sayma
O can olan kardeşine sarılmayı unutma
Çünkü onlar her zaman senin yanında
Oy Ver :
Site Map |
Arsiv |
GoogleBot |
Google |
xml |
dizi |
Webmaster |
Aşk |
xml |
Rss |
- Resimler -
Oyun -
Hadisler -
Dizi -
Geyik -
- Ataturk -
Kaybolan Yıllar -
Sohbet -
Yemek Zamanı -
Komik -
-
Google -
Smf -
vBulletin -
Cep Tel. -
Duyurular -
Secme -
konular-
Son Mesajlar-
Son Konular-
aşk arşivi-
seo arşivi-
Site Arşiv-
Site Haritası-
Video-
Sitemaps txt-
metacafe-
domain sorgula-
Kültür -
Msn Anlık İleti-