Başımda bir dert var,
Atamıyorum bir türlü.
Burnuma toprak kokusu geliyor
Beyazlara bürünmüş bir rüya,
Kâbusa dönüşüyor.
Sonra yağmur sesleri çatıda,
Kulübemin çatısı su sızdırıyor.
Hayallerim gardıroba ,
Umutlarım karyolanın altına,
Saklanıyor.
Geçmişimle yüzleşiyorum
Bir tek o beni terk etmiyor

Bir deniz kenarında olmayı yeğliyor gönlüm
Doyasıya denizi seyretmek
Doyasıya denizi dinlemek
Ansızın denize düşmek
Sonra
Göğün yansıtabildiği kadar mavi
Bulutların akıtabildiği kadar ıslak
Denizin dibinde yalınayak
Koşmak istiyorum
Kaybolmak derinliklerinde

Gece olur
Hayaller bitmiştir artık
Fakirhane beni beklemektedir
Gitmezsem merak eder
Pencerem
Çiçeklerim susuz kalır
Mahallede ki çocuklar beni kızdırmadan yorulamaz
Gitmezsem çocuklar uykusuz kalır
Küflenir haftalık ekmeğim
Yemeklerim soğur konservemde
Elektrikleri kesilir lükssümün
Gazı biter kibritimin
Sigaramın Külü el yapımı betonumu yakar
Takar koluna tekir güvercini
Karabaş fare avlar
Gece olur
Yaralarım kanamaya başlar
Sızlar yüreğim birden
Titrek bedenim
Silkelenirim
Ölüm gelir aklıma
Ben gelemem yanına
İliklerim kurur
Dileklerim tutulur
Ölürsem en fazla
Dünya bir pislikten kurtulur.
Ama güneş doğar yine
Dünya mahkumdur bu pisliğe
Sabah ezanıyla birlikte
Ulumaya başlar köpekler
Uyumaya başlar
Hayat yeniden başlar adeta
İnsanlar yeniden doğar güneş gibi
Yeni ufuklara yelken açar gemiler
Gençler yeni aşklarını alır yanına
Gençler
Hey gidi gençler
Toz pembe rüyaları süsler onları
Hayat sadece hayat meselesidir
Memat meselesini düşünmezler

Güneş tekrar çekilir kabına
Yerini karanlığa bırakır
Bir yıldız kayar
Bir deli dünyadan ayrılır?

Oy Ver :