Hızına yetişilmez, değişken dünyanın çocuğu;
Bugün varsın, sessiz yolculuğun eşiğindesin yarın.
Dün coşan seller misali heyecanlı, umutlu;
Bugün ölüm sessizliğinde buruk ve kırgın.
Zamanın dişlediği duygularınla yıkkın,
Eksilen coşkularla kaybolur canlılığın.
Yerleşir gözlerine siyah beyaz bakışlar,
Dünlerinden alıngan, bugünlerinden yorgun.
Ben de dalıp çıkmışım kazanına bu çarkın.
Payıma düşenleri toplamışım kaderden.
Çıktığım basamaklar, kırık dökük duygular;
Yüreğim savunmada, yüzüm öylesi solgun.
Bunca zaman değişen sayısız mevsimlerden,
Geriye baktığımda gözlerim dolu dolu,
Köpük köpük sönerken ellerimde umutlar,
İnsanlardan kırılgan, aynalardan da yılgın;
Bazen bende yaşanmış çorak iklimin çoğu.
Kasırgalar, boranlar ruhumda darmadağın.
Bazen dağları delip, köprüler yıkıp bazen;
Kah umuda tutunup, kah akıtıp kanımı;
Bazen sevdaya dalıp, güller sarmış ufkumu;
İzler karışmış bazen, kararmış gün doğumu.
Oy Ver :
Site Map |
Arsiv |
GoogleBot |
Google |
xml |
dizi |
Webmaster |
Aşk |
xml |
Rss |
- Resimler -
Oyun -
Hadisler -
Dizi -
Geyik -
- Ataturk -
Kaybolan Yıllar -
Sohbet -
Yemek Zamanı -
Komik -
-
Google -
Smf -
vBulletin -
Cep Tel. -
Duyurular -
Secme -
konular-
Son Mesajlar-
Son Konular-
aşk arşivi-
seo arşivi-
Site Arşiv-
Site Haritası-
Video-
Sitemaps txt-
metacafe-
domain sorgula-
Kültür -
Msn Anlık İleti-