EVVELİYATA DAİR
Sara?nın hışmından kurtaramayınca Hacar?ı
Sulbümün sulbüdür düşman olanlar
Kuzenin elinden ölüm tadanlar
Hüznün kefaret olur günahlarıma
Yarmışız Kızıldeniz?i vurup da asa?yı
Altın buzağısıyla Harun?un günahlarını
Edemem edemem ki katık açlığımıza
Hüznün manna olur Kenan?a muhaceratıma
Helen?in peşinden düştüm Asya?ya
Peleus oğluydum Thetis?den doğma
Bir ok engel oldu sonsuzluğuma
Hüznün Perge olur topuklarıma
Troya önünden dönüş yolunda
Kaptırdım kendimi vurdum Umman?a
Syrene ağında Cyclop tuzağında
Hüznün şarkı olur pişmanlığıma
Alexandr peşinden Küçük Asya?ya
Pers ülkesinden Hint diyarına
Onbindik kırıldık dönüş yolunda
Hüznün sergüzeşt olur taksiratıma
Rehin diye verildim Acem ilinden
Efrasiyab elinden Farsi dilinden
Baş vermeye geldim ceddim elinden
Hüznün Şehname olur yalnızlığıma
Çıkmışım Nasıra?dan samanlıkta doğma
Tanrı?nın oğluymuşum Yusuf?tan olma
Tenleri teskin eden Maria Magdalena
Hüznün kulan olur yalvaçlığıma
İskaryot ve Barabbas neden bu özöldürüm
Sizdeki zaafların da yaratıcısı benim
Sayrı kılar sizleri de benin naifliğim
Hüznün çarmıh olur yeniden doğuşuma
Muhammed peşinden İslam?a daldık
Evvel eşit idik üçüncül olduk
Ol eskil rüya?çün hançer üşürdük
Hüznün haricun olur fikriyatıma
Ana atamdı geyik bir kurtsa babam
Taşıdım Ülgen,Albastı ve dahi Akanam
Bir büyük şahidim Geyikli Babam
Hüznün eklektizm olur inançlarıma
Horasan ereni sanımdır benim
Kam idim Alp oldum Abdalım sandım
Bu aşk ile Rum?un kapısın vardım
Hüznün iman olur inançsızlığıma
Ban-ı Çiçek memesin kavrarken elim
Kurumuş bedenim kavrulmuş dilim
Karavaş kılıklı elinden bu son nefesim
Hüznün destan olur mukadderatıma
Alamut kala?mız Sabbah pirimiz
Cümle gılmanlar kapı kölemiz
Nice devletluyu titretiriz biz
Hüznün haşhaş olur başkaldırıma
Hak?tan alıp halk?a vermek şiarım
Dört bir diyardan hak dost derlerim
Tebrizi indinde acep ben ney?im
Hüznün Mesnevi olur Şeb-i arus?uma
Göçerdim durmadan ırak bozkırda
Çapulcuydum ben yerleşik indinde
Selçuklu Osmanlı kondum kıtal?e
Hüznün yaylak olur şu hayatıma
Kopmadım dilimden Tanrım ararken
Ne Acem ne Arap okur yazarken
Tasavvuf ehlince göçebe tinden
Hüznün Türkçe olur mukaddesatıma
Candarlı vezirdim Oğuz?dan gelme
Kan?ı resmederdim tahtın indinde
Başım verip gittim devşirmelere
Hüznün Asabiyyet olur kandaşlığıma
Taht?a şehzadeydim sırım gibiydim
Kanım yere akmadan ilmeğe boyun verdim
Taht?ım işret tepsisi oldu Sarı Selim?in
Hüznün Nekir olur sevaplarıma
İmana gelip de döndüm dinimden
Muaşşir düşmesin deyu öşr?ümden
Osman soyu menetti muhabbettimden
Hüznün günah olur Defter-i Kebirime
Ankara?da artık kalmadıysa da bağlar
Topal Osman piştovu arada bir parlar
Varlık nedenini aramayan Ankara
Hüznün meze olur kırmızı yakutuma
Oy Ver :
Site Map |
Arsiv |
GoogleBot |
Google |
xml |
dizi |
Webmaster |
Aşk |
xml |
Rss |
- Resimler -
Oyun -
Hadisler -
Dizi -
Geyik -
- Ataturk -
Kaybolan Yıllar -
Sohbet -
Yemek Zamanı -
Komik -
-
Google -
Smf -
vBulletin -
Cep Tel. -
Duyurular -
Secme -
konular-
Son Mesajlar-
Son Konular-
aşk arşivi-
seo arşivi-
Site Arşiv-
Site Haritası-
Video-
Sitemaps txt-
metacafe-
domain sorgula-
Kültür -
Msn Anlık İleti-