Gecenin bir yarısı uzaklaştım evden;
Kurtulduktan sonra ayaklarımdakilerden,
Doğruldum çıplak ayaklarımın üzerinde;
Yorgunluğun akışını hissettim
dizlerimden topuklarıma ve
yumuşak toprağa.
Yaşamın sakin akışını duydum;
toprak ahalisinin hem aceleci,
hem de huzur dolu günlük oyunlarında.
Çiçeklerin yüzüne vuran ayışığı,
yaprakları aşıp köklerine ulaşamıyor.
Köklerin uzandığı toprak serin ve karanlık.
Bir an içinde, o sessiz dünyaya duyduğum istek,
beni bir parmak boyuna küçülterek,
bıraktı toprağın üzerindeki nemli humusa.
Çiçeklerin diri sapları arasında dolandım;
eski şehirlerin duvarlarla çevrili,
rutubet kokulu dar sokaklarında,
sabaha karşı bekler gibi güneşin doğuşunu.
Çiçek köklerinin dağıldığı toprak
serin, nemli ve karanlık.
Ve uzaktan seslenen candan bir arkadaş gibi,
demet demet yere süzülen
aydınlık.
12 Ağustos 2005 Cuma
Oy Ver :
Site Map |
Arsiv |
GoogleBot |
Google |
xml |
dizi |
Webmaster |
Aşk |
xml |
Rss |
- Resimler -
Oyun -
Hadisler -
Dizi -
Geyik -
- Ataturk -
Kaybolan Yıllar -
Sohbet -
Yemek Zamanı -
Komik -
-
Google -
Smf -
vBulletin -
Cep Tel. -
Duyurular -
Secme -
konular-
Son Mesajlar-
Son Konular-
aşk arşivi-
seo arşivi-
Site Arşiv-
Site Haritası-
Video-
Sitemaps txt-
metacafe-
domain sorgula-
Kültür -
Msn Anlık İleti-