İçimizdeki Dünya (Düz Yazı)
Hayat her zaman istenildiği gibi yaşanmıyor.
Hayat her zaman;
Yorulduğunda oturacak bir sandalye,
Ağladığında bir mendil,
Tutunmak isteğinde bir değnek,
Üşüdüğünde sıcak bir el,
Düştüğünde kaldıracak bir dost sunmuyor.
Sunulması gereken her şey sadece bir kez
Ama sadece bir kez sunulur. Tüm Gerçekliğiyle.
Hayatın sunduğu gerçeklerin yanında Getirdiği
Birde yalan gerçekler vardır.
Bunlar insanları yıldırmak için yaratılmış
Aslın suretidir.
Doğruyu yanlıştan ayırmak gönlün işidir.

Kapının arkasında olup bitenleri anahtar
Deliğinden bakarak anlamaya çalışmaktansa,
Kapının arkasındakini hissetmek daha iyidir.
Yani göz gördükçe gönül körleşir.

?Bizler bir paketin içinde yakılmayı bekleyen
Son sigarayız.
Yaşanılan kötü olayları üzerimize tutulan
Ateş niyetine sayarız ve yanarız.?
Yalnız kalındığında, sorunlara çözüm Bulunamadığında,
Düşünülmesi gereken tek şeyin bu olduğunu Varsayarız.
Hayata karşı kendimizi asla ve asla köşeye atılmış
Bir izmarit yerine koydurmamalıyız _! ! !

Hiç düşündünüz mü?
Ziyaretçisiz kalmış bir mezarı.
Yahut da limanından yolcusuz demir almış
Bir vapuru.
Kimsesiz olduğunuzu, yalnız kaldığınızı,
Terk edildiğinizi.
Düşünüp de hissettiniz mi? hiç.
Kimse yalnız değildir ve yalnız ölmeyecektir.
Tıpkı mezarı besleyen toprak gibi,
Başucunda bekleyen mezar taşı gibi,
Ve vapuru ayakta tutan deniz gibi,
Peşinde uçuşan martılar gibi.
Asla yalnız değiliz.
Soyut veya somut
Bizimle olanları görmeliyiz.
Görmeliyiz ve değer vermeliyiz.

Bizler birer akrebiz
Bulunduğumuz konuma ve yaşadığımız hayata
Biz anlam katarız ve yön veririz.
Yelkovan bir başına anlam sunamaz ,
Zamanın gidişine, hayatın akışına.
Asıl rol akrebin kendisindedir.
Ama asla bir bütün olmadan yaşanılamaz.
Ben ben diye hayata anlam sunulamaz.
Gerçek anlam bizde ise ,
Hayatı anlatmak için bütün olup bir
Yaşanılmalıdır.

Hayat yaşanılması gerekenleri
Bazılarımıza tersten sunar.
Sınamaya çalışır bizleri.
Acıları hem de kabullenmesi zor acıları sunar ilk olarak.
Ardı arkası kesilmez, zorlamaya çalışır.
Acı ile yaşananlara verdiğimiz tepkiye göre
Sunar mutluluğu.
Fark edilmez olup bitenler,
Tepkiler hüsran olur kaybederiz.
Mutluluğu bir anlamda bitiririz.
Tersten sunulmasının bir nedeni vardır aslında;
Yaşanılan mutlulukların değerinin bilinmemesi
Birde hayatımızın bir sonraki kademesinde
Karşımıza çıkacak daha fazla acılara
Ve zorluklara göğüs gerilmesinin Öğretilmesidir.
Yaşanılan her ne olursa olsun
İyi kötü, acı tatlı, mutlu mutsuz.
Her zaman bir ders çıkarmalı ve anlamalıyız.
Birde sormalıyız neden?
Unutmayın her şeyin bir nedeni vardır.
Varlığımızın bir nedeni olduğu gibi.

Benliğini kullan, bedenini değil.
Ruhunu hisset, cismini değil.
Gönlün konuşsun, ağzın değil.
Gözlerin duysun, kulağın değil.
Sevgiyi anla, hayatı değil.
Tüm bu olanları anlamalısın,
Anlamalı ve yansıtmalısın.

Avucunda sımsıkı sakladıklarını.
Yani değer verdiklerini,
Umutlarını, senin olanları.
Bir hırs, bir sinir, bir kin ile
Yumruğunu savurarak ve vurarak bir yerlere
Avucumdakileri parçalama.

Yalnızlığı hapsettiğin yerde senin özgürlüğün doğar.
Sakın unutma en yüksek olmak istiyorsan
En dibe vuracaksın.
Yani kazanmak için ilk önce kaybetmek gerekir.

Hayat yolunda yol alan
İyi kötü herkes yoldaştır.
Ey yoldaş sakın unutma;
Hiç bir söz,
Hiç bir dokunuş,
Hiç bir bakış
Ve hiç bir ateş
Senin içindekileri gün ışığına çıkaramaz.
Işık sende, toprak sende,
Su sende, tohum sende.
Çiçek olmak, yeşermek senin elinde.
Tek ihtiyacın zaman.
O da hayatın ta kendisinde...
Ali BAYDERE

Şiirle Büyüyen Bir Dünya | http://www.siir.sevdaligul.com