SAKLAMBAÇ
Biz küçükken,
Oyunlarımız vardı bizim,
Olmayan oyuncaklarımıza inat.
Kuralları olurdu oyunlarımızın,
Kendi koyduğumuz.
Bize göre başlar, bize göre işlerdi,
Ve bize göre biterdi oyunlarımız.
Kimse karışmaz oyunlarımıza,
Hiç kimse mazıkçılık yapmazdı.
Bizim oyunlarımızda
hiç oyuncak olmazdı.
Çiçekleri vardı oyunlarımızın,
Biz vardık, oyuncaklara inat.

En çok saklambaç sevilirdi her nedense
En çok saklambaç oynanırdı
Belki kolay, belki güzel,
belki sıcaktı diye.
Annelerimizin kucağına saklanırcasına,
Saklanırdık köşe başlarına.
Hiç bulunmayacağımızı sandığımız anlarda
Yakalayıverirlerdi bizi.

Oysa biz karanlıkta saklanmak,
Derinlere saklanmak
Oysa biz ölümüne saklanmak istiyorduk.
Ne çare? Beceremiyorduk.
Biz aslında annelerimizin yüreğine
saklanmaya çalışıyorduk,
Biz aslında hayattan kaçıyorduk,
Bunu bir türlü yapamıyorduk.

Ne yaparsak yapalım,
Mutlaka buluyordu birileri,
Kırıyordu hayallerimizi.
Ve en sevdiğimiz oyun
Hiç güldürmezdi bizi.

Ama en çok saklambaç seviyorduk
Her nedense?
En çok saklambaç oynuyorduk.
Bu oyunu hiç kazanamıyorduk,
Belki de bunun için çok seviyorduk.
Biz aslında uzaklarda saklambaç oynuyorduk
Kuşlar kadar uzakta,
Bahar kadar uzakta
Biz bu oyunu içimizden oynuyorduk
Aslında biz,
yüreklerimizle saklambaç oynuyorduk.

ve bir gün çanlar çalıyordu birden,
Bitiyordu oyun,
Saklambaç bitiyordu.
Saklanacak delik arıyor,
Bulamıyorduk,
Saklanmaya çalışıyor,
Bunu bir türlü başaramıyorduk.

Artık annelerimizin yüreğine bile sığmıyorduk.
Oyunun bittiğini haber veriyordu birileri.
Biz artık saklanamıyorduk.
SAKLAMBAÇ BİTİYORDU,
BİZ GİDİYORDUK.

HARUN-2002



Harun Çağan

Şiirle Büyüyen Bir Dünya | http://www.siir.sevdaligul.com