TEKİLLİK VE ÇOĞULLUK
TEKİLLİK VE ÇOĞULLUK

Gündelik feryatların tiz sesleriyle
Dağılıyor yaşam dörtbir yana.
Tutunduğumuz topraklar ıslak ve kalleş
Kardeşliğine inandığımız güneş, yalnızlığa eş.
Bir tutam nane serinliğinde sonbahar
Yaprakların rengi sen, ben ve o
Biz, siz ve onlar çoğalıyoruz mevsime inat
Yağız atın yelesinde atlastan kanat
Üstünüz dünyaya, üstünüz gurbete kat kat.
Bir garip inziva, bir sessiz çığlık
Bölüyor alemin esrarını gümüşi bir kılıçla
Suya hasret bedevilerin otağında
Bağdaşlar bedenden habersiz
Bedenler kafadan?
Çöl ve vaha neyse ıssız dağların ortasında
Gündelik feryatlar işte sen, ben ve o
Biz, siz ve onlar çoğalıyoruz azaldıkça.
Haramilerin masallarına kahraman oluyoruz.
Bitmeyen bakır taslarda kandan şarabımız
Kılıç kalkan oyunu boynumuzu vuran
Atımızın gemine altın halkalar geçiyor
Rüzgarda kanat açmak uçmaya neyse
İşte kanadı kırıklar sen, ben ve o
Biz, siz ve onlar demirden birer kelepçe
Ayaklara geçiyor, atılmıyor adım
Ellere geçiyor, silinmiyor yaşlı gözler.

Esareti kılıçla kıran cengaver nerede?
Kılıcını dünyaya saplayan
Ben, sen ve o nerede?
Nerede biz, siz ve onlar?
Akıbetine mezar kurduğumuz düşlerimiz
Bulunmuyor çöller vahalar ortasında.
Yaşam gündelik bir bıçak gibi kesiyor bizi
Kansız ruhlarımız caddeler, sokaklar ortasında.
Oradaki ölü canlar neyse
İşte ben, sen ve o
Biz, siz ve onlar O?yuz.

Mehmet GÜRCAN
Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmeni
***

mehmet GÜRCAN

Şiirle Büyüyen Bir Dünya | http://www.siir.sevdaligul.com