Raf ömrü otuz günlük ibaresi
Aynı yazdığı gibi buradan açınız ile başladı bizim o sonu olan hikayemiz.
Dediği gibi kuru ve temiz yerinde sakladım seni, en derininde kalbimin.
Çitilemeden, 40 derecenin altında yıkadım kirlenen düşlerimizi.
Kurutmadım ıslak kaldı, güneş ışığından bile muhafaza ettim çalınası sevgimizi.
Ama sen hep vasati kırk çöp kutularda büyüttün, varlığı belirsiz sevgini.
Ve ben hep kapadım gözlerimi,
okumadım sana yazılan o son sözleri
Raf ömrü otuz gündür ibaresini.
Haricen kullandın küçük cam şişemde sana biriktirdiğim sevgi tabletlerimi.
Yanlış şişeye iliştirdiğim o küçük yazılı prospektüsden okudum.
Bense yanlış reçetelerle avundum, dozajını aşmış ilaçlarda.
Ve sonunda dahiliye koğuşlarında kalbime nakşettirdim,
Vasati 40 çöplük kutularda büyüttüğün sevgini.
Neden hep kapadım gözlerimi,
Neden okumadım sana yazılan o son sözleri
Raf ömrü otuz gündür ibaresini.
Romanlar okudum ISBN nolu kitaplardan,
Seni hatırlattıkça kapatıp, arasına üçgen, kareli kağıtlardan katlanmış imleçler iliştirdiğim.
Şiirler yazdım 1. hamur 60 yaprak defterlerin arka yüzlerine.
Sonra da üstlerini karaladım iki ucu açılmış 2B kurşun kalemimle.
Matbaadan aldığım samanlı kağıtlara da yazdım üç beş satır, anlatan vasati 40 çöplük sevgini.
Ve hepsini şehrin çöplüğünde yakmak istedim BMC çöp kamyonlarının arkasında, usulca.
Ama beceremedim.
Tokai çakmağım artık eskisi gibi değildi, çakan çakmak çakmıyordu artık.
Hani 18 yaşından küçüklere satılmayan paketi açıpta, arkasından ne aradığımı bilerek,
"Bırak şu vasati 40 çöplük kutuları",diyerek verdiğin çakmaktı o işte,
Fırlatarak patlatmaya çalıştığım belediyenin yeni döktüğü kara zeminli asfalt yolda.
Yakarak karartmaya çalıştığım o son sözlerdi,
Raf ömrü 30 günlük ibaresi.
Erhan Aran
Şiirle Büyüyen Bir Dünya | http://www.siir.sevdaligul.com