MAVİ RÜYA
?Bir rüya gördüm aydınlık sonu
Her taraf yeşil içinde onu?

(Çiğdemci Kız)
Bir yağmur sonrasıydı, senle ıslak bir yolda
Neşe ile, sevinçle yürüyoruz kol kola.

Bir yanda akasyalar, bir yanda açmış leylak
Buram buram kokuyor ıslanmış kara toprak.

Kuşlar şarkı söylüyor ağaçların dalında
Kelebekler oynuyor yaylanın yollarında.

Kendi alemimizde bu yolda yürüyorken
Sen, şen kahkahalarla her söze gülüyorken.

Bir köşeden duyuldu afacan koşuşları
Çocuk cıvıltıları ürküttü tüm kuşları.

Ne tatlı şeyler idi, ya üç-ya beş yaşları
En arkada koşanı birden öptü taşları.

Koştun bir anne gibi şefkat ile çocuğa
Tutup kaldırdın onu kollarından ayağa.

Yaşlar ile dolmuştu güzel kahve gözleri
Darmadağın olmuştu uzun siyah saçları.

-Çiçeklerim, diyerek etrafa bakıyordu
Birkaç adım ötede bir demet duruyordu.

Papatyadan yapılmış bu ufacık demedi
Alırken tebessümle gülüp teşekkür etti.

Çocuklar koşa koşa çoktan uzaklaşmıştı
Küçük kız bizim ile yapayalnız kalmıştı.

-Onlar kardeşlerin mi? Diye sordun sen ona
-Hayır, dedi bakarken çocuksuz kalan yola.


-Nerden geliyorsunuz? Dedin sen kendisine
Gözleri dalıp gitti tepeler gerisine.

-Yok mudur dedin senin ya baban, yada annen
Omuzlarını silkti çiçeklere bakarken.

Küçük kahve gözleri yine yaşla dolmuştu
Bizler gibi çocukta üzgün/mahzun olmuştu.

Çenesinden tutarak kaldırırken başını
Sende küçük kız gibi döküyordun yaşını.

-Senin adın ne dedin, söyle öğrenelim biz?
Benin adım ?Mutluluk? deyi verdi küçük kız.

Göz göze geldik senle, mana ile bakıştık
-Sana benziyor dedim, gülerek şakalaştık.

Uzun siyah saçını sevgi ile okşadın
Kızımız olur musun? Diyip cevap bekledin.

Sanki bağışlamıştın dünyaları sen ona
Sevgi ile doladı kollarını boynuna.

Küçücük dudakları yanaklarından öptü
Bir demet papatyayı sana hediye etti.
II
Tekrar yola koyulduk gülerek, oynayarak
Mutluluk koşuyordu çiçekler toplayarak.

Sana getiriyordu çiçekleri gülerek
Çocuk değildi sanki o haliyle kelebek.

Durdu yolun sonunda göstererek bir yeri;
-Bana ondan alsana, diyerek koştu geri.

Vardım baktım bir çocuk oturuyor, ufacık
Ya Mutluluk kadar var yada büyük birazcık.




Çiğdem dizmiş önüne bakıyor çiğdemlere
Kız kendi aleminde bakmıyor kimselere.

Yanına yaklaşarak ondan çiğdem istedim
Hareketleri ağır, sanki duymadı sesim.

Başını ağır ağır çiğdemlerden kaldırdı
Öyle bir bakışı var, hem sitem, hem kahırdı

Uzun uzun saçları sanki altın sarısı
Öylesine gür idi, tıpkı başak tarlası.

Güzel yeşil gözleri sonsuz bir deniz gibi
Gözlerine bakınca oldum ürperir gibi.

Ne tebessüm, ne kelam benimle konuşmadı
O mahzun, üzgün hali içerimi dağladı.

Küçük Çiğdemci Kızı tanır gibiydim sanki
İçimden bir parçaymış gibi geldi inan ki.

Çiğdemleri alarak tekrar koyulduk yola
Mutluluk, neşe ile koşuyor sağa-sola.

Soyduğun çiğdemleri ona yediriyorsun
Bazen şakalaşarak onu güldürüyorsun.

-Bu yolun adı nedir, söyle biliyor musun?
-Bilmiyorum, diyince sen alay ediyorsun.

-Gel seninle bir isim bulalım biz bu yola
Bulduğumuz isimle bu yol böyle anıla.

Başladık düşünmeye, bir sen dedin birde ben
Sen güldün ben söylerken, ben güldüm sen söylerken.

Ağaçlı, Yağmurlu yol, diye isimler bulduk
Bu yola yakışacak isimi bulamadık.




Mutluluk sesimize koşarak gelip durdu
-Ne konuşuyorsunuz? diyerek bize sordu.

-Şu güzel, şirin yola bir isim arıyoruz
Bulduğumuz adları bizde beğenmiyoruz.

-Sen söyle güzel kızım bu yola ne diyelim
Söyleyeceğin ismi biz bu yola koyalım.

Hiç tereddüt etmedi, biranda düşünmedi
-Mutluluk Yolu olsun, diye sevinçle güldü.

Senin ile göz göze geldik yine yeniden
Güzel isim bulmuştu güzel kız ikimizden.

Küçücük Mutluluğu sevinçle kucakladık
Ellerinden tutarak onu araya aldık.

Yıllardır arananı işte şimdi bulmuştuk
Bir yanımda saadet, bir yanımda mutluluk

Tam koşmaya başlarken el ele üçümüzde
Yeniden sızlamıştı Çiğdemci Kız içimde.

Ciğer parem, Yağmur Kız birden aklıma geldi
Onun o mahzun hali yine içimi deldi.

?Yağmur? diye bir feryat dudağımdan döküldü
Feryadımla bir anda çiçekler boyun büktü.

Mavi Dünya gözümde birden karırı verdi
Akasyalar, leylaklar hemen dökülü verdi.

Mavi Dünya yerini koyu karanlık aldı
Gözlerimse tavana öyle asılı kaldı.

Lanet ettim içinde olduğum bu dünyaya
Bir anda kandı verdim gördüğüm o rüyaya.

BEKİR URFALI

Şiirle Büyüyen Bir Dünya | http://www.siir.sevdaligul.com