Ellerim ve İstanbul
Ellerim ve İstanbul
Kalabalıklar İstanbul da yalnızlık
İstanbul avucumun içinde kalabalık.
İstanbul ellerim kadar hayal,
Adsızlık
Esmer kızın ,genç ellerinde pervasızlık,
İstanbul serseri ,İstanbul vurgun,anlık?

Korkularımda kaybolur kaoslarım
Kaosların arasında geçitsiz kalışım.
İçinde sayısız ses , sayısız geçmiş.
Erir,yiter gider,
Kaoslar avuçlarımda sessizlik.

Cumbasında oturur, boyasızlık giymiş eski evin
Ömrü eteğine dökülmüş ,eski bir kadın
Yüzü ,yüzyıllık eskimişlik
Gergefinde, işlenir yaşı geçmiş sabırlık.
El oyası mendilleri işlenir , alasında renklerin

Yüzümün gergefinde işlenen nedir?
Mum kokulu ruhumun
Sabırlığında seyreden alasız bir figür müyüm?

Kendine suskun,
Kendine şaşkın, kendine kör,
Kendine uykularda akar,
Yabancı mı, tanıdık mı şu çocuk yüzüm.

Tanıyorum özlüyorum
Yüzlerimi ,gündüzlerimi
Geçmişin sinemalarıydı , gençliğim

Korkaktır yüzüm aynalardan
Sırların üstüne oturan çizgiler benim.
Gülüşümün kenarına oturmuş ta gitmez,
Gitmez ,bitemediğim hüzün

Bilincim yorgun.
Gizini sürmekten , alt bilincimin
Mavi düşünceler kar altında büyür,
Sanma ömrüm.
Ellerim bu yüzden üşür,
Bu yüzden ellerim ,İstanbul kadar ateşe sürgün ?.

İstanbul mu bana benzer,
Ben İstanbul bezenirim.
Ruhumun gergefinde bitiverir,hayallerim.
İstanbul? un avuçları kalabalık
Benim, ellerim yalnızlık ?





Saadet Ünal

Şiirle Büyüyen Bir Dünya | http://www.siir.sevdaligul.com