KIRMIZI İHANET
Seviyorduk birbirimizi...
Geleceğe dair hayaller kuruyorduk rüyalarımızda
Mutluluk tabloları oluşturuyorduk kendimizce
Figürler üretiyorduk, renk armonileriyle bekçi kulübemde
Kırmızının eksikliği vardı çizdiğin son resimde
Ve gökkuşağına göndermiştin beni
Kırmızılar getirmeye
Tabloda resmin yarım kalmasın diye
O gecenin sabahında yaptığın, duvardaki resimde
Gökkuşağı beliriyordu karşı dağın eteğinde
Kuş olup kanatlandım, süzülerek ötelere
Kanatlarımın gölgesi aksediyordu geçtiğim yerlerde
Bir gariplik vardı fakat yüksekler ardındaki düzlüklerde
Kan ağlıyordu gökkuşağı, kırmızının en iyisiyle
Birbirine küsmüştü adeta renkler
Kanat çırptım bu gariplikten sıyrılarak,
Gönlümün götürdüğü yere
Yormuştu bu yolculuk beni sensizliğin içinde
Kırmızıyı getirmiş olmanın sevinciyle girdim içeriye
Fakat aynı gariplik buraya da gelmişti sanki benimle
Haber almıştım kavga ettiğimiz gün çizdiğin o resmi
Bana o günü hatırlattı birden resimdeki kedi
Salona davetiye çıkarıyordu sanki ihanetinin sesi
Sesini duyarak içeri girdiğimde
Kırmızıyı dudaklarınla devrettiğini gördüm tabloların en çirkinine
Geceliğinle perde çekiyordun güya son şaheserinin üzerine
İffetsizliğini haykırıyordu gözlerin karanlığın içine
Ben kine, ben öfkeye, ben nefrete nikâh kıydım o gece...
ÇİRKİN ESMER
Şiirle Büyüyen Bir Dünya | http://www.siir.sevdaligul.com